Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapulama Dışı”
- Uyuşmazlık: Davacı, 4721 sayılı TMK ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na dayanarak, zilyetliği yoluyla olağanüstü zamanaşımı ile taşınmazın mülkiyetinin kazanıldığının tespitini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların daha önce tapulama mahkemesi kararıyla orman sayılan yer olarak tescil dışı bırakıldığı ve bu kararın davacı için kesin hüküm teşkil ettiği gözetilerek, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulama dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine itiraz davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ait güncelleme kadastro tutanağının askı ilanından önce dava açılmış olsa da, davanın tapulama dışı bırakılan taşınmaza ilişkin kadastro tespitine yönelik olduğu ve 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca yapıldığı gözetilerek, görevli mahkemenin Eskişehir Kadastro Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, taşınmazın imar ve ihya yoluyla zilyetliğini 20 yıldır sürdürdüğünü iddia ederek TMK m.713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca adına tescilini talep etmesi üzerine, davalı Hazine'nin taşınmazın orman sınırları içerisinde olduğunu ve zilyetliğin mümkün olmadığını savunmasıyla oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın orman sınırları içinde olup olmadığı hususunda çelişkili bilirkişi raporları bulunduğu ve Orman İdaresine husumet yöneltilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile hüküm kurulduğu gözetilerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulama sırasında tespit dışı bırakılan bir taşınmazın, davacı tarafından kazanılmış hak iddiasıyla tapuya tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit dışı bırakılan yerler için 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, davacının zilyetliğinin tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu ve bu davanın aynı zamanda imar ve ihya istemini de kapsadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında, mirasçıların tamamının davaya dahil edilmemesi ve eksik inceleme nedeniyle Yargıtay’ın bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin aynı şekilde hüküm kurması uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmazlar için dava açılması hususunda mirasçıların tamamının davaya dahil edilmemesi, aktif husumet koşulunun gerçekleşmemiş olması, ayrıca bozma kararında belirtilen hususların yerine getirilmeyerek eksik inceleme yapılması ve hava fotoğrafı incelemesi yapılmaması gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapulama dışında bırakılan taşınmazın adına tescili istemiyle açılan davada, Yargıtay’ın bozma kararına uyularak verilen tescil kararının davacı tarafından yeterli bulunmaması sebebiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamına uygun olarak verilen ve davacı lehine olan kısımlara ilişkin kazanılmış hak doğuran Mahkeme kararının, HUMK’nun 428. maddesinde belirtilen bozma sebepleri oluşmadığı gözetilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulama çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bir alanın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tespit dışı bırakılan taşınmaz üzerinde uzun süreli zilyetliğinin bulunduğuna ve zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağladığına dair mahkemece yapılan tespitler ile toplanan deliller gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının reddiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarrufların tenkisine, tapu iptaline ve tesciline ilişkin davalarda, yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve davaların birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı değerlendirilmesi gerektiği noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararının çelişkili olması, tenkis davası için mirasbırakanın terekesinin belirlenmesi gerektiği ve bu hususun tapu iptal tescil davalarının sonuçlanmasına bağlı olduğu, ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi gereğince birlikte görülen davaların ayrılmasına karar verilebileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sular altında kalmış bir taşınmazın mülkiyetinin tespiti davasında, mirasçıların haklarının doğru tespiti ve taraf teşkili hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro tespit tutanağında adı geçen diğer tespit maliklerinin mirasçılarını davaya dahil etmeyerek ve davacıların mirasbırakanının veraset ilamındaki payları oranında hüküm kurmayarak, HMK'nın 297. maddesini ihlal ettiği ve eksik taraf teşkili ile hüküm kurduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili istemiyle açılan davada kesin hükmün oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı konuda daha önce açılan davanın reddi yönündeki kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi ve taraflar ile talep bakımından aynı olması nedeniyle kesin hüküm oluştuğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin usulden reddine ilişkin kararları onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.