Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tarihi Sit Alanı”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların sit alanı olup olmadığı hususunda tereddüt bulunması, taşınmazların niteliğinin belirlenmesi için gerekli incelemelerin yapılmamış olması, taşınmazlardaki zilyetliğin süresi ve niteliğinin yeterince araştırılmamış olması ve hava fotoğraflarından yararlanılmamış olması bozmayı gerektiren nedenler olarak değerlendirilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başkomutan Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde kalan bir taşınmazın zilyetliği yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın milli park ilan edilmeden önce davacı ve atalarının 50 yıldan uzun süredir zilyetliğinde olması ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen istisnalara girmemesi sebebiyle kazanılmış hakların korunması ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın 1. Derece Doğal SİT alanındaki taşınmaz üzerinde yaptığı değişikliklerin 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı değişikliklerin SİT alanına inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetliği ileri sürülerek tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmazın tespit tarihinde 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunması nedeniyle zilyetliğin kazanılıp kazanılamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tespit tarihinde 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalması ve 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca bu tür alanlardaki taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilememesi gözetilerek, davacı lehine verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen bozma sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kalan taşınmazlar üzerindeki zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 2863 sayılı Yasa kapsamında Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kalmasına rağmen, 5663 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucu 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanı dışında kalması ve üzerinde kültür varlığı bulunmaması, davacının yirmi yıldan fazla süredir nizasız ve aralıksız zilyetliğini ispatlaması nedeniyle davanın kabulüne ve taşınmazların davacı adına tesciline ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, sit alanı içerisinde izinsiz define kazısı yapan diğer sanıklara yardım ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, sanığın eyleminin "yardım etme" suçunu mu yoksa "müşterek faillik" suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kolluk kuvvetleri üzerindeki nüfuzunu kullanarak kazı çalışmalarını gizlediği, kazı olayı üzerinde hâkimiyet kurduğu ve diğer sanıkların eylemlerine yardım etme boyutunu aşan bir katkı sağladığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi anlamında müşterek faillik suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarihi sit alanı olarak Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine Başkomutan Tarihi Milli Parkı ilan tarihi olan 22/10/1981 itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar kesintisiz sürdüğü gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın sit alanı statüsünün yargılama devam ederken değişmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tespit tarihinde 1. derece sit alanı içerisinde kaldığı, sonradan alınan idari kararla sit alanı statüsünün ve derecesinin değiştirilmesinin idari kararların geçmişe dönük hukuki sonuç doğurmaması nedeniyle hüküm ifade etmediği ve yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların sit alanı içerisinde olup olmadığı ve zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların sit alanı içerisinde olup olmadığı, zilyetliğin niteliği ve süresi gibi hususları yeterince araştırmadan ve hava fotoğrafları gibi delilleri değerlendirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.