Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Toprak Tevzii.”
- Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğinin iddia edildiği tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğini ispat edip edemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlik iddiasını destekleyen delillerin yetersizliği, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve intikal şeklinin belirsizliği, 1963 yılı öncesi zilyetlik durumunun araştırılmaması, kadastro tutanağındaki çelişkili hususların giderilmemesi ve aynı bölgede davacının murisleri adına belgesiz zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların bulunup bulunmadığının araştırılmaması gibi hususlar gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacının kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tapunun oluştuğu tarihten önceki döneme ilişkin olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddelerindeki koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak Hazine adına tespit edilen taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, Hazine adına tapu kaydının dayanağı ve zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının tespit edilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı üzerine uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazların mera vasfında olup olmadığının ve davacının 20 yıllık zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığının tespiti için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmamış olması, ayrıca teknik bilirkişi, ziraat bilirkişi kurulu ve yerel bilirkişi kurulu ile keşif yapılmadan ve tüm deliller birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, daha önceki toprak tevzii ile Hazine adına sınırlandırılan taşınmaz içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istenmesi üzerine, davalının 20 yıllık zilyetlikle kazanma iddiasının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmaz üzerinde tapu kaydından önce 20 yıl boyunca davasız ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğini koruduğunun anlaşılması ve bozmaya uygun olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların mülkiyeti konusunda eksik inceleme yapması, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak araştırmaması ve usuli müktesep hak gözetilmeksizin karar vermesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine, kadastro çalışmaları sonucu tapusu gerçek şahıs adına tescil edilen taşınmazın kendi mülkiyetinde olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların mirasbırakanının ve davalıların, 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve TMK hükümleri uyarınca yirmi yıl boyunca davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürdüğü, Hazine'nin ise bu zilyetliğe karşı etkili bir iddia ve delil sunamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluştuğuna dair araştırma ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, Hazine adına tapu kaydının dayanaklarının ve davacıların zilyetliğinin kapsam ve niteliğinin yeterli delillerle tespit edilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin 20 yıl olup olmadığı ve Hazine adına kayıtlı taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin tespitine esas teşkil eden belgelerin, hava fotoğraflarının ve bilirkişi incelemelerinin eksik olduğu, zilyetliğin süresi ve niteliğinin tam olarak araştırılmadığı, ayrıca Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının dayanaklarının incelenmediği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toprak tevzii tapusuna dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, Hazine adına kayıtlı taşınmazın davalılar adına tespit ve tescilinin sehven yapıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak, Hazine'nin dayandığı tapu kaydı ile davalılar adına olan tapu kaydının kapsamları belirlenerek, uyuşmazlık konusu taşınmazın bir kısmının Hazine adına, bir kısmının ise davalılar adına tescilli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin yürürlük tarihinden bağımsız olarak, henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına sirayet edeceği ve taşınmazın davalıya intikal ettiği, uzun süredir zilyetliğinde bulunduğu ve hak sahibinin belirlenebildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.