Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vekil ile Temsil”
- Uyuşmazlık: Borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiği davada vekille temsil edilmesi durumunda, bu kararın icra takip dosyasında bulunması halinde satış ilanının borçluya mı yoksa vekile mi tebliğ edileceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin bir bütün olduğu ve kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın icra takibinin bir parçası olduğu, borçlunun kıymet takdirine itiraz davasında vekille temsil edilmesi ve bu kararın icra takip dosyasında bulunması halinde borçlunun icra takibinde de vekille temsil edildiğinin kabulü gerektiği, bu durumda satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde tebligatın usulsüz olacağı ve ihalenin feshini gerektireceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğu ve katılan vekilinin duruşmalara katılmaması durumunda maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücreti takdir edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müfettiş raporuna kısmen itiraz etmiş olması ve mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaması nedeniyle eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğunun tespiti için eksik araştırma yapıldığı ve katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesi durumunda vekilin duruşmalara katılıp katılmamasının vekalet ücretine hükmedilmesi için önem arz etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hazine'ye ait taşınmazların köy tüzel kişiliği tarafından davalılara dağıtılmasının 442 sayılı Köy Kanunu'na aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma öncesi vekille temsil edilmeyen ve temyiz etmeyen davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu ve vekille temsil edilmeyen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, hükmün vekalet ücretine ilişkin kısımlarının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının miras yoluyla hak iddia ettiği taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve davacıya vekalet ücreti ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekilinin istifa etmesine rağmen kendisini yeni bir vekil ile temsil ettirmediği için vekil ile temsil edilmeyen kişi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacıya vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararı üzerine alacağın haricen tahsil edilip, kararın bozulmasından sonra asliye hukuk mahkemesince verilen yeni karar üzerine fazla ödenmiş olan paranın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız takipte ödeme emrinin asliye hukuk mahkemesinin ilâmındaki vekile mi yoksa asıla mı tebliğ edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, dayanak olarak gösterilen asliye hukuk kararında vekil bulunması ve takip konusu alacağın bu karar dolayısıyla doğmuş olması nedeniyle, takipte vekil varsa tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kurumlar vergisi beyannamesinin yıllık olarak düzenlenip tek seferde vergi dairesine verilmesi ve sanığın kullandığı sahte faturaların tamamının 2010 yılına ait olup tek bir beyannameye konu edilerek kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı, ancak sanık hakkında mahkûmiyet kararı verildiği hâlde katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Özel Daire kararının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemede görülen anlaşmalı boşanma davasında tarafların aynı avukat tarafından temsil edilmesinin Türk kamu düzenine açıkça aykırı olup olmadığı ve bu kararın Türkiye'de tanınıp tenfiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararında, tarafların aynı avukatla temsil edilmesinin, Türk hukuk sistemindeki vekilin taraflara sadakat ve menfaat çatışmasından kaçınma yükümlülüğü ile Tebligat Kanunu'ndaki hasma tebligat yasağı hükümlerine aykırı olmasına rağmen, bu durumun Türk kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturmadığı ve yabancı mahkeme kararının hukuki güvenilirliği zedelemediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalının ilk derece mahkemesinde vekil ile temsil edilmediği gerekçesiyle istinaf aşamasında davalı vekiline vekalet ücreti ödenmesine hükmetmemesine ilişkin direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp yeni bir hüküm kurmayıp, davacının istinaf başvurusunu esastan reddettiği ve davalının ilk derece mahkemesinde vekil ile temsil edilmediği gözetilerek, davalı vekilinin vekalet ücretine hak kazanamayacağına karar verilmiş ve direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesince verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen husus yerine getirilerek kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki bulunmayacak şekilde hüküm kurulduğu, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi ile açılan davada, davalı tapu müdürlüğünün ilk karardan önce kendisini vekil ile temsil ettirip ettirmediği ve buna bağlı olarak lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu müdürlüğünün yargılamaya katılıp kendisini vekil ile temsil ettirdiği, davanın reddine karar verildiği ve HMK'nın 326/1. maddesi gereğince haksız çıkan tarafın vekalet ücretini ödemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.