Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi ve SGK Borçları”
- Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan alacakların tahsili için yükleniciye ait bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılarca davalı yüklenicinin edimlerini eksik ifa etmesi nedeniyle doğan alacaklar ile yüklenicinin sorumluluğunda olan SGK ve vergi borçları hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve bu hususlardaki miktar tespiti yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesine dayalı bir temlik sözleşmesinden doğan alacağın ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalının sehven temlik alacaklısı yerine temlik edene ödeme yaptığı ve bu nedenle temlik alacaklısının alacağının ödenmediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, temlik sözleşmesi ile devredilen alacağı bilmesine rağmen sehven temlik edene ödeme yaptığı, davacı tarafından çekilen ihtarnamenin tebliğinden itibaren 5 günlük süre de eklendiğinde davalının temerrüdünün başladığı gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında, acentelik sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi ve SGK borçlarından sorumlu tutulmaması talebinin iş mahkemesinde görülüp görülemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vergi ve SGK borçlarından sorumlu tutulmaması talebi, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'na karşı açılması gereken menfi tespit davası niteliğinde olup, iş sözleşmesinden kaynaklanan eda davası niteliğindeki işçilik alacakları davası ile birlikte görülemeyeceğinden, bu talebin tefrik edilerek görevli mahkemede görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemece Özel Daire'nin bozma kararına uyularak verilen ikinci kararda, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kısa kararda teminat mektuplarının iadesine karar verilirken gerekçeli kararda hangi teminat mektupları olduğu belirtilmeksizin tüm teminat mektuplarının iadesine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması, Anayasa’nın 141. maddesinin üçüncü fıkrası, HMK’nın 294, 297 ve 298/2. maddelerine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, davalı tarafından evlilik birliği içerisinde satılan taşınmazların tasfiyede eklenecek değer olarak kabul edilip edilmeyeceği, faizin başlangıç tarihi ve hükmün kapsamına hangi hususların dahil edilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, şirket borçlarını ödemek için sattığını iddia ettiği taşınmazların satışının, davacının katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığının ve bu nedenle tasfiyede eklenecek değer olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, ayrıca Yargıtay’ın ilk bozma kararında onanmayan hususlar yönünden de usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek mahkemenin yeniden hüküm kurması gerektiği, faizin ise ilk hüküm tarihinde başlaması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı eşin boşanma davasından kısa süre önce sattığı taşınmazların katılma alacağını azaltmak amacıyla devredilip devredilmediği, davalı eşin borçlarının tasfiyede dikkate alınıp alınmayacağı, davalı eşe ait şirketlerin öz varlığının hesabında bu borçların düşülüp düşülemeyeceği, takas işleminin ve faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, boşanma davasından önce sattığı dört adet taşınmazın, davacı eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla devredildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle söz konusu taşınmazların 4721 sayılı Kanun'un 229. maddesi uyarınca eklenecek değer olarak tasfiyede dikkate alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, kişisel mal savunması, denkleştirme hesaplamaları, tasfiye tarihine göre malların değer tespiti ve istinaf incelemesinin kapsamına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazlardan birinin değerinin belirlenmesinde ipotek gözetilmediği, diğer iki taşınmaz için kullanılan kredilerin karıştırıldığı ve kooperatif hisseleri için yapılan ödemelerin güncellenmesinin yapılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen senetlerin borç senedi mi yoksa teminat senedi mi olduğu ve davacının davalıya bir borcunun bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketin muhasebe işlerini yürüttüğü sırada şirketin vergi ve SGK yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle davalı şirkete zarar verdiği ve dava konusu senetlerin bu zararın karşılığı olarak verildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından haksız yere tazmin edildiği iddia edilen teminat mektubu bedelinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat mektubunun, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ilgili sözleşme hükümleri çerçevesinde verilen taahhütleri ve dolayısıyla SGK prim borçlarını da kapsaması nedeniyle, davalı kurumun teminat mektubu bedelini talep etme hakkı bulunduğu ve kalan bedelin yükleniciye iadesinin yasal zorunluluk olduğu gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartlı olarak devredilen maden sahasına ilişkin sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi talep edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk sözleşme feshedildikten sonra aynı maden sahası için yeni bir sözleşme yapıldığı, yeni sözleşmede önceki düzenlemelerin geçersiz sayıldığı, tarafların sözleşmenin devamı yönünde iradelerinin bulunduğu ve davanın açıldığı tarihteki koşullar gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile ortaklık alacağı ve birleşen davada itirazın iptali talebi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye aşamaları usulünce tamamlanmadan ve gerçek kâr oranının tespiti için restoran işletmeciliğinde uzman bilirkişinin de bulunduğu bir heyet marifetiyle inceleme yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün, yükleniciden temlik alan davacı adına tescili talebiyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, arsa sahibinin yükleniciye karşı ileri sürebileceği def'ileri davacıya karşı da ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin arsa sahibine karşı olan edimini gereği gibi ifa etmediği ve arsa sahibinin bu sebeple yükleniciye karşı sahip olduğu def'ileri, yükleniciden bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebileceği, ayrıca mahkemece iskan masrafları hariç olmak üzere, imara ve sözleşmeye aykırı imalatların giderim bedelleri ile arsa sahibinin gecikme tazminatı ve diğer alacaklarının tespit edilerek davacı tarafından depo ettirilmesinin sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.