Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zilyetlik.”
- Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve davalı yararına zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlardan bazılarının tarım arazisi niteliğinde olmadığı ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, tarım arazisi niteliğinde olanların ise uzunca bir süre terk edildiği ve sonradan devralınan zilyetliğin eklemeli zilyetlik olarak nitelendirilerek geçerli bir zilyetlik oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman arazisi üzerine kaçak olarak inşa edilmiş bir binanın bahçesinde davalının yaptığı değişikliklerden kaynaklanan zilyetliğe dayalı eski hale iade ve yıkım davasında, taşınmazın orman arazisi olması sebebiyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zilyetliğin hukuken korunması gerektiği, zilyetliğin hakka dayanıp dayanmadığının önemsiz olduğu, orman arazisi üzerine kaçak yapı olsa dahi taraflar arasında zilyetlikten kaynaklanan ihtilafların incelenebileceği ve mahkemenin üstün zilyetliği tespit edip sonucuna göre karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil talebi üzerine açılan davada, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin TMK m.713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14 ve 17'de öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarını karşılamadığı, taşınmazın imar ve ihya edilmeden sadece ev ve ahır yapılarak zilyetliğin sürdürülmesinin kazanıma engel teşkil ettiği ve taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili talebi üzerine, davacının zilyetliğinin zilyetlikle edinim koşullarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının doğum tarihi, kadastro tespit tarihi ve iddia edilen zilyetlik süresi birlikte değerlendirildiğinde, davacının tek başına veya babasıyla birlikte yaptığı eklemeli zilyetliğin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle edinim koşullarını sağlamadığı, ayrıca eklemeli zilyetlikte senetsiz edinilen taşınmaz miktarının 100 dönümü aştığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini yirmi yıl boyunca malik sıfatıyla, aralıksız ve çekişmesiz şekilde kullandıklarını ispatlayamadıkları, aksine tapu kaydı ve keşif beyanlarından, taşınmaz üzerinde davacıların mirasbırakanının zilyetliğinin kesintiye uğradığının anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin zilyetlikle iktisap hükümlerine dayalı olarak davanın kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlik yoluyla tescili davasında, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı ve asli müdahilin miras payı oranında tescil talebinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yapılan zilyetliğin komşu parsellerle bütünlük arz eden bir kullanım olduğu ve müstakil bir zilyetliğin bulunmadığı, dolayısıyla davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı, asli müdahilin ise miras payı oranında tescil talebinde bulunamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve davalının zilyetlikle iktisap koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlardan bazılarının tarım arazisi niteliğinde olmadığı ve zilyetlikle iktisabın mümkün olmadığı, diğerlerinin ise uzun süre terk edilmiş olması ve davalının eklemeli zilyetliğine değer verilememesi sebebiyle zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, önceki malikin aynı taşınmaz için açtığı ve kazanmaya yeterli zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddedilen davanın kesin hükmünün davacıları bağlayıp bağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu, önceki malikin kazanmaya yeterli zilyetlik süresine ulaşamadığı gerekçesiyle reddedilen davasının kesin hükmünün, halefleri konumundaki davacıları da bağladığı, davacıların kendi zilyetlik sürelerinin tescile yeterli olmadığı ve ilk davanın kesinleşme tarihinden itibaren yirmi yıllık yeni bir zilyetlik süresinin de oluşmadığı gerekçeleriyle direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğinin iddia edildiği tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğini ispat edip edemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlik iddiasını destekleyen delillerin yetersizliği, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve intikal şeklinin belirsizliği, 1963 yılı öncesi zilyetlik durumunun araştırılmaması, kadastro tutanağındaki çelişkili hususların giderilmemesi ve aynı bölgede davacının murisleri adına belgesiz zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların bulunup bulunmadığının araştırılmaması gibi hususlar gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin tespiti ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğini ispatlamaya elverişli tanık ve bilirkişi beyanlarının bulunmaması, davacının taşınmazı ne şekilde edindiği ve zilyetliğinin ne zamandan beri devam ettiğinin tespit edilememesi, dolayısıyla zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve iktisap koşullarının davacılar yararına oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, Hazine adına tescil edilmemiş olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilebilir nitelikte olduğu, ancak davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin başlangıç, süre ve niteliğinin belirsiz olması, miras bırakanın akıl hastalığı nedeniyle zilyetliği sürdürüp sürdürmediğinin araştırılmamış olması ve yirmi yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı hususunda tereddüt bulunması nedeniyle, yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi bulunan kişinin, zilyetliği devrettiği davacının, kütükteki zilyetlik şerhinin iptalini ve kendi adına tescilini isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazı kullanan kişilerin isimlerinin beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği, davacının zilyetliği devralmasının kadastro tespitinden sonra gerçekleştiği ve bu nedenle davacının zilyetlik şerhinin iptalini isteyemeyeceği, ayrıca beyanlar hanesindeki şerhin kişisel hak niteliğinde olduğu ve tapu sicilinden ayrı olarak devredilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.