Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Şahıs Haczi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesinin, davacı şirketin, vergi borçlusu üçüncü bir şirkete olan borcu nedeniyle davacı şirketin alacaklarına haciz koyması üzerine, davacı şirketin, borçlu olmadığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dışı borçlunun davacıdan alacağının bulunmadığını belirleyen bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunması ve davalı vekilince istinafta ileri sürülmeyen vekalet ücretine ilişkin itirazın temyizde ileri sürülemeyeceği gözetilerek, usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine göre yaptığı haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi incelemesiyle dava dışı borçlunun davacıdan haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle alacağının bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesinin, dava dışı şirketin vergi borcundan dolayı davacı şirkete haciz ihbarnamesi göndermesi üzerine, davacı şirketin dava dışı şirkete borcu olmadığını ileri sürerek yaptığı menfi tespit davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi incelemesi sonucunda dava dışı şirketin davacı şirketten alacağının bulunmadığı, davacı şirketin dava dışı şirkete borcu olmadığının anlaşıldığı gözetilerek, davacı şirketin dava dışı şirketin vergi borcundan dolayı sorumlu olmadığının tespitine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesinin, davacı şirketin üçüncü bir kişiye olan borcu üzerine yaptığı haciz işleminin haksız olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasının kabulünün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin yargılama sırasında herhangi bir itirazda bulunmaması ve hukuk kurallarının doğru uygulanması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine göre dava dışı bir şirketin alacağı nedeniyle davacı şirkete ödeme emri göndermesi üzerine, davacı şirketin borcu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasının kabulünün temyizde incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi incelemesi sonucunda dava dışı şirketin davacı şirketten alacağının bulunmadığının tespit edilmesi ve davalı idarenin aksine delil sunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ve davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, dava dışı şirketin vergi borcundan dolayı davacı şirkete 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca gönderdiği haciz ihbarnamesine istinaden yapılan takiplerin iptali ve davacı şirketin davalı idareye borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, dava dışı borçlu şirkete haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle sınırlı bir miktarda borçlu olduğunun bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi ve davacı şirketin bu miktar dışında davalı idareye borçlu olmadığının anlaşılması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin davalı idareye belirlenen miktar dışında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, bu karar davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesine dayanarak, davacı şirkete, üçüncü bir şirketin borcundan dolayı haciz ihbarnamesi göndermesi üzerine, davacı şirketin borcu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce dava dışı şirkete olan borcunu ödediğinin bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olması ve davacı şirketin haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle borcunun bulunmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca gönderdiği haciz bildirimine istinaden davacı bankanın borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi incelemesi sonucunda, haciz bildiriminin tebliğ tarihinde borçluya ait hesapta bakiye bulunmadığı ve alacağın tespit edilemediği gözetilerek, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkemenin davacı banka lehine verdiği menfi tespit kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, dava dışı şirket ve kişinin vergi borçları nedeniyle davacı banka hesabına gönderdiği haciz bildirimine karşı açılan menfi tespit davasının kabulünün doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuyla, haciz bildiriminin tebliğ tarihi itibariyle dava dışı şirket ve kişinin davacı bankada herhangi bir hesap kaydının bulunmadığı ve davacı bankanın borçlu olmadığı tespit edildiğinden, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamesi ile davacı şirketin, şirket çalışanının vergi borcundan dolayı sorumlu tutulup tutulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 71. ve 79. maddeleri uyarınca, davacı şirketin çalışanın maaşının haczedilebilir kısmını Vergi Dairesine göndermemesi nedeniyle borçlu sayıldığı, ancak borcun tamamından değil, yalnızca haczedilebilir kısımdan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı açılan menfi tespit davasında görevli mahkemenin genel mahkemeler mi yoksa iş mahkemeleri mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın, haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardaki mal ve hakların haczine ilişkin olması ve anılan kanun maddesinde menfi tespit davasında genel mahkemelerin görevli olduğunun açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.