Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlamsız İcra Takibi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Arabuluculuk sonucu düzenlenen anlaşma belgesinin ilam niteliğinde olup olmadığı ve davacının bu belgeye dayanarak başlattığı ilamsız icra takibinde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk tutanağının sadece vekiller tarafından imzalanması ve icra edilebilirlik şerhi taşımaması nedeniyle ilam niteliğinde olmadığı, bu nedenle davacının ilamsız icra takibine başvurmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ve icra yoluyla yapılan ödemelerin istirdadına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasında ispat yükünün davalıda olduğu, davalının davacıların kendisine borçlu olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonodan ve eki sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, takip konusu alacak için davalıyı ibra ettiğini gösteren ibranamedeki imzanın davacıya ait olduğunun kesinleşen mahkeme kararıyla sabit olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mükerrer ödeme nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının mirasçıları tarafından mirasın reddedildiğine dair kesinleşmiş kararın, bozma kararında da belirtildiği üzere, davaya dahil edilmelerini engellemesi gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu alacak hakkında davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya karşı icra takibine konu olan alacağın varlığını yazılı delille ispatlayamaması ve ispat yükünün davalıda olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatı talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit ve muaccel olması ve ayrıca yargılamayı gerektirmemesi gerektiği, somut olayda ise uyuşmazlık konusu alacağın likit olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kefilin sorumluluk kapsamı ve alacak hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda kefil yönünden yapılan hesaplamanın doğru olduğu ve mahkemenin de bu hesaplamayı esas alarak hüküm kurduğu değerlendirilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklı tarafından davacı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde, davacının borçlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının menfi tespit davasında savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın alacaklı olduğunu ispatlayan deliller sunabileceği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine konu borçtan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının borçlu olmadığına ve davalının kötü niyetli takip yaptığına dair delilleri değerlendirerek davayı kabulüne ve kötü niyet tazminatına hükmetmesine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığından, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibi nedeniyle davacının açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının temyiz dilekçesinde 6100 sayılı HMK'nın 364. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine aykırı olarak temyiz sebepleri ile gerekçesini belirtmemesi ve kamu düzenine ilişkin bir bozma sebebi de bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağına ilişkin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tüketici olmadığından uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, görevsiz mahkemece esastan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmeyen kira bedelleri sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davanın kapsamının takibe konu olan dönemlerle sınırlı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının ilamsız icra takibinin devamı niteliğinde olması ve takip talebi ile ödeme emrinde belirtilen hususlarla bağlı kalınması gerektiği gözetilerek, mahkemenin takibe konu olmayan 2009 yılı kira alacağını da hükme konu etmesi doğru görülmemiş ve hüküm bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.