Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“7242 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi üzerine şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye ve denetim süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesi hükümlerinin lehe olanlarının hükümlü yararına uygulanması gerektiği, bu durumda hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınması talebinin reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye ve denetim süresinin hesabında, hükümlü lehine olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği, 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesine göre denetim süresinin hesaplanması gerektiği ve hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin şartla tahliyenin geri alınması talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Erteli cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin, infaz hakimliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun geçici 2. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ertelenen cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğinde olduğu gözetilerek, asliye ceza mahkemesinin erteli cezanın infazına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suç nedeniyle geri kalan cezasının hangi yasal düzenlemeye göre hesaplanarak infaz edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinde yapılan değişiklik sonrası düzenlemenin hükümlü lehine olduğu ve bu düzenlemeye göre hesaplanan cezanın infazına karar verildiği, itiraz merciince itirazın reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde birden fazla suç işlemesi halinde, 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesi uyarınca geri alınacak sürenin hesabında hangi kriterlerin uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde birden fazla suç işlenmesi halinde, her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla geri alınması gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle hükümlü aleyhine karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği birden fazla suç nedeniyle geri alınacak ceza süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun değişikliği ile getirilen düzenlemenin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye sonrası denetim süresi içinde birden fazla suç işlenmesi halinde, 7242 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun'un 107/13-a maddesinde yapılan değişiklik uyarınca her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, suç tarihinden başlayarak bihakkın tahliye tarihini geçmeyecek şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, infaz hakimliğinin bu hususa dikkat etmeyerek toplam ceza süresinin iki katını esas alarak aynen infaz kararı vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddine dair verilen ağır ceza mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan aldığı cezanın infazında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı ve 30.03.2020 tarihinden sonra işlenen bir suçu da bulunduğu için 7242 sayılı Kanun'un 52. maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinin 3. fıkrası uyarınca denetimli serbestlikten yararlanamayacağı gözetilerek, itirazın reddine ilişkin ağır ceza mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçükken işlediği suçtan dolayı koşullu salıverilen hükümlünün, cezaevinde geçirdiği sürenin hesabında 7242 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesindeki yaş indirimi hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesinin koşullu salıverilme süresinin hesabında yaş indirimi öngörmesine rağmen, bu indirimin daha önce koşullu salıverilmiş ve denetim süresi devam eden hükümlüler için koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun şekilde ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için soruşturma aşamasında başvuru zorunluluğu bulunmaması ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile getirilen kovuşturma aşamasındaki etkin pişmanlık uygulamasının, mahkemece sanığa ihtar edilmiş olması ve sanığın ekonomik durumunun da gözetilmesiyle ihtarın usulüne uygun olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yükümlülüğü bulunmayan sanığa, kovuşturma aşamasında 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler gereğince etkin pişmanlık ihtarının yapıldığı, ancak indirim oranının 1/2 yerine 1/3 olarak hatalı bildirilmesinin hükümde bozma nedeni yapılmaması gerektiği, zira lehe olan bu düzenlemenin sanıkça da bilindiği ve sanığın ödeme iradesi göstermediği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yapılması gerektiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda bir ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir talepte bulunmadığı, 7242 sayılı Kanun ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasına da getirildiği ve bu aşamada mahkemeye ihtar yükümlülüğü getirildiği, Yerel Mahkemece sanığa kovuşturma aşamasında usulüne uygun ihtar yapıldığı, ihtarın eksik hususlarının sanığın iradesini etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.