Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacı sendikanın üyelerinden kesinti yoluyla tahsil ettiği sendika aidatlarını eksik ve/veya hiç ödememesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi kalemlerden (faiz veya anapara) mahsup edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin ödeme yapmayı kabul ettiği sendika aidatlarının, davacı sendikanın talebi ve taraflar arasındaki protokol hükümleri uyarınca öncelikle işlemiş faizden, kalan kısmının ise anaparadan mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından imzalatılan ibranamenin geçerliliği, işçilik alacaklarının hesaplanması ve yargılama giderlerinin paylaştırılması noktasında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, ibranamenin 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre değerlendirilmesi, zamanaşımı def'inin dikkate alınması ve yargılama giderlerinin doğru hesaplanması hususlarında hukuka uygunluk tespit edilerek temyiz istemlerinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı ile yaptığı protokol kapsamındaki alacaklarının ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacı hesabına yapılan ödemelerin ve davacı vekiline yapılan ödemenin protokol kapsamındaki borcu karşıladığı, başkaca bir alacağın kararlaştırılmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin esnaf olup olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak uyuşmazlığa İş Kanunu veya Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, esnaf sayılıp sayılmayacağının, fesih tarihi itibarıyla nezdinde çalışan işçi sayısının ve vergi usulünün tespit edilmemesi, davalının işyerinde kendi bedeni gücü ile çalışıp çalışmadığının ve esnaf statüsünde olup olmadığının araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işvereni aleyhine açtığı davada, kıdem, ihbar ve ücret alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 6098 sayılı TBK kapsamında çalıştığı ve bu kapsamdaki işçilerin kıdem tazminatına değil, haksız fesih tazminatına hak kazanabileceği, davacının da haksız fesih tazminatı talebinde bulunmadığı, ücret alacağı konusunda ise davalı tarafından sunulan ibranamelerde belirtilen ödemelerin mahsubu gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan senedin geçerliliği ve davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya yüklü miktarda borç verdiğini iddia etmesine rağmen bunu ispatlayamaması, davacının düşük ücretiyle çalışıyor olması ve davalı işverenin işçiden teminat senedi alması gibi hususlar değerlendirilerek davacının senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya verilen ve ödenmeyen senetlerin faiziyle birlikte davacının prim alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacıya verilen senetlerin ödenmediği ve icra takibine konu edilmediği sabit olduğundan, ödenmeyen senetlerin vade tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte davacının prim alacağından mahsup edilmesi hatalı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu kapsamında çalışan gemiadamlarının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine %50 zamlı ücret üzerinden hesaplanıp hesaplanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu'nun özel düzenlemesi ve öncelikle uygulanması gerektiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin gemiadamları için uygulanamayacağı, fazla mesai ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanmasının yasal düzenlemelere uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Kanun kapsamında çalışan gemiadamlarının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine %50 zamlı ücret üzerinden ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Kanun'un 28. maddesinde gemiadamlarına yapılacak fazla çalışma ücreti ödemesinin oranına ilişkin açık hüküm bulunması ve 6098 sayılı Kanun'un 854 sayılı Kanun'a göre çalışanlar bakımından uygulanabilir nitelikte olmaması değerlendirilerek, davacı gemiadamının fazla mesai ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanmasının kanunlara uygun olduğuna karar verilmiş ve istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliği, davacının bu alacağa hak kazanıp kazanamadığı ve işletilecek faizin başlangıç tarihi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde yer alan ilave tediye hükmünün akdi bir düzenleme olduğu ve davalının bu hükmün gereğini yerine getirmekle yükümlü olduğu, ancak faizin başlangıç tarihinin dava ve ıslah tarihleri olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, devraldığı işletmenin önceki işvereninin işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, işletmeyi devralan sıfatıyla, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 202. maddesi uyarınca önceki işverenin işçilik hak ve alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasında, arabuluculuk sürecinin kanuna uygun yürütülüp yürütülmediği ve davacının ibra beyanının geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının arabuluculuk tutanağındaki ibra beyanının geçerli olduğu, davacının bu beyanla bağlı olmadığını bildirmemesi sebebiyle Borçlar Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.