Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç İspatı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan senedin geçerliliği ve davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya yüklü miktarda borç verdiğini iddia etmesine rağmen bunu ispatlayamaması, davacının düşük ücretiyle çalışıyor olması ve davalı işverenin işçiden teminat senedi alması gibi hususlar değerlendirilerek davacının senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacıya satmayı taahhüt ettiği taşınmazların bedelini, cezai şartı ve ürün telafi bedelini ödeyip ödemediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı, sözleşmeden doğan borcunu ödediğini ispatlayamadığından ve gecikme zammı niteliğindeki cezai şarta faiz yürütülmesi hatalı olmakla birlikte, istinaf başvurusunun reddine dair verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca kararın gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında aldığı borcun ödendiğine dair açılan menfi tespit davasında, davacıların ödemeyi ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, murisin davalıdan aldığı borcu ödedikleri iddiasını ispatlayacak yazılı belge sunamamaları ve taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin senede bağlı borçta tanık dinlenmesine engel teşkil etmemesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın borç veya tehdit/şantaj yoluyla elde edildiği iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, parayı borç olarak verdiği veya tehdit/şantaj yoluyla gasp edildiği iddiasını ispatlayamaması ve davalının da borcu kabul eden bir beyanının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İbraz süresi geçen çek nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, çekin yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı ve davacının borç verme iddiasını ispat edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İbraz süresi geçen çekin yazılı delil başlangıcı sayılabileceği, davacı tanıklarının beyanlarının davalıya yapılan havale ve elden verilen parayla çek arasındaki bağlantıyı, davalının da çeki ciro ederek borcu üstlendiğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan inançlı işlem sözleşmesi kapsamında devredilen taşınmazın, davalının borcunu ödememesi sebebiyle tapu iptali ve tescil davasının açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem sözleşmesi uyarınca borcunun olup olmadığının ve varsa ne kadarının ödendiğinin tespit edilmesi, kalan borcun mahkeme veznesine depo edilmesi ve davacının mirasçılarına ilişkin yeni bir veraset ilamı alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından inançlı işlem iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası ile manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı ile davalı arasında imzalanan protokole göre davacının borcunun bulunduğu, davacının bu borcu ödemediği ve protokolde belirtilen 10.000 TL dışındaki borcunu da ödediğine dair bir ispat sunamadığı gerekçesiyle tapu iptali, tescil ve tazminat taleplerini reddetmesinde isabetsizlik bulunmaması, ancak maktu harca hükmedilmesi gerekirken nispi harca hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazın, borcun ödendiği iddiasına rağmen geri devredilmemesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, ödemelerin ispatı ve denkleştirici adalet ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında inançlı işlem ilişkisinin varlığı kabul edilmekle birlikte, davacının borcu ödediğine dair sunduğu belgelerin HMK 202/2. maddesi uyarınca delil başlangıcı sayılabileceği ve bu durumda tanık dinlenilmesi gerektiği, ayrıca geçerli bir sözleşme ile ödeme tarihi ve miktarı belirlendiğinden denkleştirici adalet ilkesinin uygulanmaması gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, borcun ödendiğini iddia eden borçlunun, davacı şirket yetkilisine verdiği çekin geçerli bir ödeme sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, davacı şirketin yetkilisine verdiği çekin, fatura bedelinin ödenmesi amacıyla verildiğinin ve yetkilinin davacı şirket adına parayı tahsil etme yetkisinin bulunduğunun kanıtlanması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının banka havalesiyle gönderdiği parayı borç olarak alıp almadığı ve geri ödeme yükümlülüğünün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, direnme kararı verildiği tarihte yürürlükte olan 1 milyar TL'lik temyiz sınırının altında olması ve Hukuk Genel Kurulu’nun bu miktarı aşan davalara bakmaya yetkili kılınmış olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Keşideci lehine aval veren kişinin, keşidecinin borç ikrar belgesine dayanarak sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat borçlusu konumundaki avalistin sorumluluğunun doğması için asıl borcun varlığının ispatı gerektiği, keşidecinin tek taraflı borç ikrar belgesinin avalisti bağlamayacağı ve davalının asıl borcu ispatlayamaması gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.