Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eklenecek Değer”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki katılma alacağı davasında, edinilmiş malların belirlenmesi, kişisel mal savunmasının geçerliliği, eklenecek değer ve denkleştirme hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri ve ilgili hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Ek kararın usulüne uygun olup olmadığı, ihbar olunanın temyiz hakkı olup olmadığı, davanın niteliği, faizin başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği, eklenecek değer bulunup bulunmadığı, tasfiye konusu malların değerinin usulüne uygun belirlenip belirlenmediği ve katkı payı oranı ve miktarının eksik belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında talep miktarını açıklama dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilemeyeceği ve katkı payı alacağının tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katılma alacağı davasında, tasfiye konusu taşınmazların değeri, tasfiyeye dahil edilecek mallar, eklenecek değer olup olmadığı, kişisel mal savunması, takas/mahsup yapılıp yapılmayacağı ve vekâlet ücreti konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında, taşınmazlara yapılan iyileştirmelerin ve banka hesabındaki paranın tasfiyeye konu olup olmadığı ve tarafların haklarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, taşınmazın kendisine ait olmadığı ve banka hesabındaki paranın da katılma alacağını azaltmak amacıyla çekilmediği yönündeki iddialarının aksine, mahkemece yapılan değerlendirme ve toplanan deliller sonucunda, taşınmazın davalıya ait olduğunun, yapılan tadilatların edinilmiş mallara katılma rejimi içinde yapıldığının ve banka hesabındaki paranın da boşanma davası tarihinden önce çekildiğinin tespit edilmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında katkı payı ve katılma alacağı taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, evin arsasının babası tarafından alındığına dair sunduğu adi yazılı senedin ve evin yapımına katkısının değerlendirilmemesi, ayrıca evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz ve aracın boşanma davası öncesinde davalı tarafından devredilmesinin katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığının gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya ait taşınmazın edinilmesine katkısı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava dilekçesinden sonra sunduğu dilekçeyle talebini değiştirmesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesindeki iddia değişikliği yasağına tabi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinden sonraki talebinin, dilekçelerin karşılıklı teatisinden önce sunulması nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 141. maddesindeki iddia değişikliği yasağına tabi olmadığı, ancak mal rejiminin tasfiyesinde eşe tanınan hakkın şahsi alacak hakkı niteliğinde olup tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının eklenecek değer iddiasının tüm deliller değerlendirilerek inecklenmesi gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, eşler arasında mal ayrılığı ve edinilmiş mallara katılma rejimleri altında edinilen taşınmazlar ve araç için katkı payı ve katılma alacağı davalarında, yerel mahkemenin yaptığı incelemenin ve delil değerlendirmesinin yeterliliği ile alacak miktarının belirlenmesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taşınmazların gerçek değerlerini tespit etmeden, belediyece belirlenen emlak rayiç değerlerini esas alması ve davacının talep edebileceği miktarın çok daha fazla olduğu varsayımından hareketle ucuzluk ilkesini uygulayarak eksik inceleme yapması, katkı payı ve katılma alacağının tespiti için taşınmazların edinim tarihleri ile dava/tasfiye tarihlerindeki değerlerinin belirlenmesi, tarafların gelirleri, giderleri ve katkı oranlarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yapılması zorunluluğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimine tabi malların tasfiyesinde, davalı tarafından edinildiği iddia edilen malların akıbeti ve davacının katılma alacağı miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalıya ait taşınmazların satışının mal kaçırma kastıyla yapılmadığı ve davacıya ait bir katılma alacağı bulunmadığı yönündeki gerekçesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacı ve davalının istinaf başvurularının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, davalı tarafından evlilik birliği içerisinde satılan taşınmazların tasfiyede eklenecek değer olarak kabul edilip edilmeyeceği, faizin başlangıç tarihi ve hükmün kapsamına hangi hususların dahil edilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, şirket borçlarını ödemek için sattığını iddia ettiği taşınmazların satışının, davacının katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığının ve bu nedenle tasfiyede eklenecek değer olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, ayrıca Yargıtay’ın ilk bozma kararında onanmayan hususlar yönünden de usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek mahkemenin yeniden hüküm kurması gerektiği, faizin ise ilk hüküm tarihinde başlaması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı erkeğin babasına gönderdiği paranın "eklenecek değer" olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, eşler arasında anlaşmazlıkların başlamasından sonra babasına önemli miktarda para gönderdiği, bu paraların iş ilişkisinden kaynaklandığını ispatlayamadığı ve eşler arasında problem yokken de babasına para göndermediği gözetilerek, gönderilen paranın TMK md. 229 kapsamında “eklenecek değer” olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesi kapsamında, davalıya devredilen kooperatif hissesinin tasfiyeye dahil edilip edilmeyeceği, davalıya devrin bağış sayılıp sayılmayacağı ve davalının kişisel mallarının hissenin edinilmesinde kullanılıp kullanılmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tasfiye konusu taşınmazın eklenecek değer olup olmadığını, devrin bağış niteliğinde olup olmadığını ve davalının kişisel mallarının hissenin ediniminde kullanılıp kullanılmadığını yeterince araştırıp incelemeden karar vermesi hatalı görülerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında, kişisel malların edinilmiş mala katkısı, eklenecek değerler ve katılma alacağının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadının kişisel mallarının satışından elde edilen paranın, uyuşmazlığa konu taşınmazın ediniminde kullanıldığı iddiasının ispatlanamaması ve uyuşmazlığa konu 45019 ada 1 parseldeki 50 nolu dairenin mal rejiminin sona ermesinden önce satılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın tarafından açılan birleşen dava yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.