Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Garanti Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının satışına aracılık ettiği taşınmazın dava dışı kişi tarafından devir ve teslim edilmemesi nedeniyle, garanti sözleşmesi gereğince satış bedelinin faiziyle iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2. maddesi hükmü uyarınca hesaplanan ve bilirkişi raporuyla belirlenen alacak miktarının hukuka uygun olduğu, davalı bankanın yargı harçlarından muaf olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde garantör olarak yer alan davalıya karşı, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, şeklen geçersiz olsa dahi sözleşmede garantör olarak yer alması ve dürüstlük kuralına aykırı davranışları nedeniyle, davacı tarafından ödenen bedellerden sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı yapılan takipte, kefillerin sorumluluk sınırının ne olduğu ve uygulanacak faiz oranının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kefillerin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğu ve mahkemece takip talebinde istenen faiz oranını aşarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı sözleşmesine eklenen teminat beyanının kefalet mi yoksa garanti sözleşmesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme metnindeki ifadeler, teminat verenin şahsi menfaatinin bulunmaması, teminatın belirli bir kişiye yönelik olması ve asıl borç ilişkisine bağlılık gibi unsurlar değerlendirilerek, teminat beyanının kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, inşaatı tamamlanamayan ve pazarlamasını üstlendiği konutun teslim edilememesi sebebiyle alıcıya karşı sorumluluğunun kapsamı ve bu sorumluluğun sözleşmeye mi yoksa haksız zenginleşmeye mi dayandığı noktasında oluşan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, banka ile alıcı arasında akdedilen ve bankanın konutun teslim edilmemesi halinde alıcıya sözleşmede belirtilen oranda faiz ile satış bedelini iade etmeyi taahhüt ettiği bir garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu ve geçerli sayılması gerektiği, bu nedenle davalının sorumluluğunun haksız zenginleşme hükümlerine değil, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen "kefalet sözleşmesi" başlıklı belgenin hukuki niteliğinin kefalet mi yoksa garanti sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak davalının davacıya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin başlığı "Kefalet Sözleşmesi" olsa da, içeriği incelendiğinde davalının borçlu şirketin akaryakıt borçlarını ödememesi halinde sorumluluk altına girdiği, bu yükümlülüğün asıl borca bağlı olduğu, davalının borçlu şirketin şahsına yönelik bir teminat verdiği, ayrıca kefalet sözleşmesi için öngörülen şekil şartlarından olan kefilin sorumlu olduğu miktarın belirtilmemiş olması gözetilerek, sözleşmenin geçersiz bir kefalet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve davalının sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler tarafından üstlenilen avukatlık ücretinin, iflas masasının avukatı azletmesi nedeniyle talep edilmesi üzerine, davalı şirketler hakkında açılan iflas davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, avukatlık ücretini ancak iflas masasının açtığı davaların kazanılması şartına bağlı olarak üstlendiği ve bu şart henüz gerçekleşmediği gözetilerek, davalı şirketler hakkında açılan iflas davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğine rağmen, sözleşmede garantör olarak yer alan davalının, alıcının ödediği bedelden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi yazılı şekilde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, ancak davalının sözleşmenin 13. maddesindeki garanti düzenlemesi gereğince alıcının ödediği bedelden sorumlu olduğu gözetilerek, davalının mirasçısı aleyhine açılan alacak davasının kabulüne dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının satışına aracılık ettiği taşınmazın dava dışı kişi tarafından devir ve teslim edilmemesi nedeniyle, satış bedelinin garanti sözleşmesi gereğince iadesi ve faiz başlangıç tarihi ile davalı bankanın yargı harçlarından muafiyeti konularında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda alacak miktarının sözleşmenin 5.2. maddesine göre hesaplandığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı bankanın yargı harçlarından muaf olmadığı, ilk ıslah dilekçesine göre karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ıslah tarihindeki talep üzerinden faize hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek davacı ve davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.