Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Öncesi Zilyetlik”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına kaydedilen taşınmaz üzerinde 100 yıldan beri zilyet olduklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murislerinin dava konusu taşınmazı toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce kullandıkları ve davacıların da bu kullanımı devam ettirdikleri gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacının zilyetliğinin tapu iktisabı için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarında belirtildiği üzere, taşınmazın tarımsal amaçla kullanılmadığı, beton santrali ve kum ocağı olarak kullanıldığı, imar ve ihya faaliyetlerinin bulunmadığı ve davacının zilyetliğinin ekonomik amaca yönelik olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene ve vasiyete dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin yeni kayıt maliklerinin iyiniyetini incelemeden ve davacı tarafın tanıklarını dinlemeden davanın reddine karar vermesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların kadastro öncesi zilyetlik iddialarını, vasiyetnameyi ve önceki meni müdahale davasını dikkate almadan, yeni kayıt maliklerinin iyiniyetini araştırması ve davacı tarafın tanıklarını dinlemesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurması isabetsiz bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi zilyetliğine dayanarak davalılar adına tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde kadastro öncesi tespite kadar yirmi yıl ekonomik amaca uygun zilyetliği bulunduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin tescil şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve davalı Hazine’nin mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilgili parsel üzerinde 30 yılı aşkın süredir zilyetlik koşullarını sağladığı, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada tüm delillerin değerlendirildiği ve usul/hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 20 yıldan fazla süredir nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla eklemeli zilyetliğini ispatladığı, taşınmazların devlet hüküm ve tasarrufu altında olmadığı ve davacının zilyetliğe dayalı mülkiyet hakkını teyit ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki usule aykırılığın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından giderilmesi sonucu verilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, kadastro öncesi zilyetliklerine dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescilini talep ettikleri davada, eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılması işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılara eksik harcı tamamlamaları için yasal süre verildiği ve bu süre içinde harcın tamamlanmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK ve 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı vakfın mülkiyetindeki taşınmazların zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın gayrisahih vakıf niteliğinde olduğu ve davacının 20 yıldan fazla süredir taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğu tespit edilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların mülkiyet iddiasının, kadastro tespitine karşı açılması gereken dava için öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan dava ile ileri sürülmesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildikten sonra dava açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının kadastro öncesi zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro tarihinden geriye doğru yirmi yıl öncesinden itibaren taşınmazlar üzerindeki nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğini ispatlayamaması, hava fotoğrafları ve keşif tespitlerinde taşınmazların hali arazi vasfında olduğunun belirlenmesi ve tanık beyanlarının bu tespitlere karşı yeterli sayılmaması gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kadastro çalışmaları öncesinde imar ve ihya şartlarını taşımadığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise yerel mahkemenin bu kararında bir isabetsizlik bulunmadığını gözeterek, davalı Hazine vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarını kısmen kabul ederek kararı düzeltmiş ve düzeltilmiş şekliyle onamıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, ilk derece mahkemesinin delilleri usul ve yasaya uygun şekilde değerlendirdiği ve davacının zilyetliğini ispatladığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar vermiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.