Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Alacakları”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, davalı vekilinin bloke edilen bedele mahkemenin son karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda kamulaştırma bedeline yasal faiz yerine kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiği iddiaları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece son bozma ilamı öncesi bloke edilen bedele mahkemenin son karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi gerektiği, diğer yandan Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının kesin hüküm haline gelmemiş derdest davalar yönünden de uygulanması gerektiği ve bu nedenle kamulaştırma bedeline yasal faiz yerine Anayasa’nın 46. maddesinin son fıkrası uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesinin ardından, derdest davada faiz oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm doğurmamakla birlikte derdest davalarda da uygulanması gerektiği, bu nedenle 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasının iptal edilmesini müteakip kamulaştırma bedelinin tespiti davasında Anayasa'nın 46. maddesinin son fıkrası uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin dava tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesinin ardından, iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı ve hangi faiz oranının uygulanacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm haline gelmemiş davalarda da uygulanması gerektiği, usuli kazanılmış hak ve aleyhe bozma yasağının istisnası olduğu ve her davanın açıldığı tarihteki hukuki duruma göre karara bağlanması gerektiği ilkeleri gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasının iptaline dair Anayasa Mahkemesi kararının derdest davaya da uygulanması gerektiğine ve davalı lehine Anayasa'nın 46. maddesindeki kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin dava tarihinden itibaren uygulanması gerektiğine karar verilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan davalının, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle üniversitenin açtığı alacak davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 18. maddesindeki angarya yasağı gözetilerek, mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlali halinde maaşların geri ödenmesinin davalıyı ücretsiz çalıştırmış olacağı ve bu durumun angarya yasağına aykırı olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı idareye ödenen ilave ağaçlandırma bedelinin yasal olup olmadığı ve davacıya iade edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iade talebinin haklı olduğunun kabulüyle, ödenen bedelin davacıya iadesine karar verilmiş ancak davacıya uygulanacak faiz oranının yasal faiz yerine avans faizi olması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, dava açılırken maktu karar ve ilam harcının yatırılmasının yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin para ile ölçülebilir nitelikte olması ve davacının dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinin 1-a alt bendi ve 32. maddesi gereğince, mahkemece harç eksikliğinin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilâm harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilâm harcının yeterli olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmadığı, davanın nispi harca tabi olması nedeniyle karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin ödenmesi gerektiği, davacının sadece maktu harç yatırmış olmasının 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesine aykırı olduğu ve bu eksikliğin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağına uygulanacak faiz oranının, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı mı yoksa 3095 sayılı Kanun’daki yasal faiz oranı mı olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atmanın hukuki niteliğinin haksız fiil olduğundan, bu eylemden doğan tazminat alacaklarına Anayasa’nın 46. maddesinde düzenlenen kamu alacaklarına ilişkin en yüksek faiz oranının değil, 3095 sayılı Kanun’daki yasal faiz oranlarının uygulanması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kamulaştırma bedel artırım davasında, faiz oranının ve başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararında belirtilen ferağ tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, ancak hükmün kesinleşme tarihinden sonra kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli üzerinden ödenen fazla faizin geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kamulaştırma bedelinin artırılması kararında hükmedilen yasal faizin, karar tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre hesaplanması ve hükmün kesinleşme tarihinden sonraki kısım için kamu alacaklarına uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin harçtan muaf olduğu bir davada, faiz alacağına ilişkin hakkaniyet indiriminin, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktar üzerinden mi, yoksa bilirkişi raporunda belirlenen toplam alacak miktarı üzerinden mi yapılacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı ve davanın nispi harca tabi olduğu gözetilerek, davacının dava açarken ve ıslah ederken nispi peşin ve ıslah harcını yatırmamış olması nedeniyle, harç eksikliğinin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflasın kapatılması talebine karşı, alacağını tahsil edemeyen SGK'nın itirazı üzerine iflasın kapatılıp kapatılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müflis şirkete ait mal varlığının kalmaması, alacaklılara aciz vesikası düzenlenmesi ve derdest davanın bulunmaması gibi iflasın kapatılması için gerekli şartların oluştuğu değerlendirilerek, SGK'nın alacağının tahsil edilememiş olması hususunun iflasın kapatılmasına engel teşkil etmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.