Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Katılım Payı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı işçinin, davacı şirkete verdiği zararın miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, SGK hasta katılım paylarının yıllara göre değişiklik gösterdiğini dikkate alarak hesaplama yapması ve davalı işçinin sorumluluğunu belirlemesi doğru bulunarak, temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın sona ermesi sebebiyle davacı tarafından katılım payının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozmaya uyarak yaptığı yargılamada, tasfiye memurunun raporu doğrultusunda ortaklığın zararda olduğu ve davacının bir alacağının bulunmadığı tespit edilerek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eczacıya kesilen cezai şartın iptali talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş kısımlar haricinde hukuka aykırılık tespit edilmediğinden, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının katılım payı atlatma eylemi nedeniyle Kurumca uygulanması gereken cezai şart miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Medula sistemindeki açığı kullanarak katılım payı tahsil edilmemesini sağladığının tespit edilmesi ve 2016 yılı protokol hükümlerine göre cezai şart uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının ortaklık sözleşmesine aykırı davrandığı iddiasıyla açılan alacak davasında, talebin ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle katılım ve kazanç payları ile cezai şart talep etmesinin, ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istendiği anlamına geldiği, bu nedenle mahkemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin hükümlerini uygulayarak karar vermesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı eczacının katılım payı atlatma eylemi nedeniyle Kurumca uygulanan cezai şart miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yargılama aşamasında yürürlüğe giren protokollerin lehe olan hükümleri değerlendirilmesi gerekirken, davacı lehine uygulanması gereken 2016 tarihli protokol hükümleri gözetilmeden karar verilmesi ve usulü müktesep hak ilkesine aykırı davranılması nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Organize Sanayi Bölgesi (OSB) tarafından, üyelik aidatı ve alt yapı katılım payı alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait taşınmazın bulunduğu parsele ilişkin imar planlarının kesinleşme tarihinden önceki döneme ait alt yapı katılım paylarının talep edilemeyeceği ve davalının bu döneme ait borcundan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı arasında kurulan iddia edilen adi ortaklığın feshi ve davacılar tarafından kâr payı talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların adi ortaklığın kurulma aşamasındaki yükümlülüklerini (katılım payını) tam olarak yerine getirmedikleri, davalı tarafından kısmi ödemelerin iade edildiği ve davacıların belediyeye karşı yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gözetilerek, kâr payı talebinin reddine ve davalılar ile aralarında yasal hasımlık bulunan dahili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi mi yoksa sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine ve buna bağlı alacak istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi değil, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi olduğuna ve uyuşmazlıkta ödünç sözleşmesine dair hükümlerin uygulanması gerektiğine kanaat getirerek, ilk derece mahkemesinin hukuki nitelendirmede yanılgıya düşmesi sebebiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Organize Sanayi Bölgesi (OSB) genel kurulunun içme suyu arıtma tesisi yatırım maliyetine katılım payının belirlenmesine ilişkin kararının, OSB Uygulama Yönetmeliği'ne ve 4562 sayılı Kanun'a aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4562 sayılı Kanun ve Yönetmelik'te içme suyu arıtma tesisi yatırım maliyetinin katılımcılardan nasıl tahsil edileceğine dair açık bir düzenleme bulunmaması ve genel kurulun bu konuda prensip belirleme yetkisinin olduğu gözetilerek, katılımcı sayısına göre maliyet belirlemenin objektif kurallara uygun olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczaneye kesilen idari para cezasının miktarının mevzuata uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 62. maddesi uyarınca, eczanelere kesilecek idari para cezasının her fatura dönemi için brüt asgari ücretin beş katını geçemeyeceği ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu hesaplamaya uygun karar verdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczacıya kesilen cezai şart bedelinin ve uyarma cezasının iptali talebiyle açılan davanın, sonradan yürürlüğe giren yasa ve protokol hükümleri uygulanarak karara bağlanıp bağlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin bozma kararında belirtilen hususlara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların ise kesinleştiği gözetilerek, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.