Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Koruma Alanı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İçme suyu havzasında bulunan ve imar planında koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında adli yargının görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planında içme suyu koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza ilişkin olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesine Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı ve 7421 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme gereği, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği ve mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin davalarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görev yönünden reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, adli yargının görevli olup olmadığı ve taşınmaz bedelinin tespitinde hukuka uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mutlak koruma alanında kalması nedeniyle davacı tarafından fiilen kullanılma imkanının bulunmaması kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğundan davanın adli yargının görevi kapsamında olduğu ve bilirkişi raporuna dayanılarak belirlenen bedelin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri, ecrimisil bedeli ve ödenmesi gereken harçların miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mutlak koruma alanında kalması, arsa vasfında değerlendirilmesi ve üzerindeki ağaçlara değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemesi, ancak mahalle adının hatalı yazılması ve harçlara ilişkin hükümde hata bulunması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili ile yargılama giderlerine ilişkin harcın belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların tamamının mutlak koruma alanında kaldığı ve İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği, ancak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Ek Madde 4’ün eldeki davada uygulanamayacağı ve Bölge Adliye Mahkemesince nispi olarak alınan harcın düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle çevresindeki taşınmazın değer kaybına uğradığı iddiasıyla açılan kamulaştırmasız el atma davasında, taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın baraj inşası nedeniyle değer kaybına uğradığı, ancak tamamen kullanılamaz hale gelmediği; bu nedenle taşınmazın zemin bedeli üzerinden %10 oranında değer düşüklüğü hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu, kamulaştırma sahasına mücavir alanda kalan taşınmazın bedelinin tamamının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mutlak koruma alanı içinde olup olmadığı ve baraj inşası nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanmanın mümkün olup olmadığı hususlarında gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12. maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan fen raporunda, dava konusu taşınmazların mutlak koruma alanında kalıp kalmadığı hususunda gerekli araştırmanın yapılmadığı ve taşınmazın fiili kısıtlanma durumu göz önüne alınmadan değer kaybı yönünden hesaplama yapılmaksızın taşınmazların tamamının bedeline hükmedilmesi doğru olmadığından, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara ilişkin değerlendirmeler ve bilirkişi raporuna dayanılarak yapılan bedel tespiti ile davalı idareden bedelin tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca taşınmazın mutlak koruma alanında kalması nedeniyle davacı tarafından fiilen kullanılamamasının kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu ve davanın adli yargı görevine girdiği gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla tescili talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetlik süresini tamamlayamadıkları ve taşınmazın havza koruma alanına alınmasıyla zilyetliğin kesintiye uğradığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik ve imar/ihya yoluyla kazanılıp kazanılmadığına ilişkin tescil davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın su havzası koruma alanında kalması, zilyetliğin kazanmayı sağlayacak sürenin dolmamış olması ve imar planı kapsamında bulunması nedeniyle zilyetlik ve imar/ihya yoluyla mülkiyet edinme koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan bir taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya yoluyla zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla tapuya kayıt ve tescil istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Sazlıdere Barajı kısa mesafeli koruma alanı içerisinde kaldığı, koruma alanı ilanından önceki dönemde ise yirmi yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, bu nedenle zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın kamu hizmetine ayrılmış olması nedeniyle tapuya kayıt edilemeyeceği gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın imar ve ihya yoluyla zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı ve davacı adına tescil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu alanın baraj havzası koruma alanına alınması nedeniyle, davacı lehine ileri sürülen zilyetlik süresinin kazanım için yeterli olmadığı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.