Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sessiz Kalma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirket adına tescilli iki markanın hükümsüz kılınması ve marka sicilinden terkinine ilişkin açılan davada, davacının uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğrayıp uğramadığı ve davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı aleyhine daha önce açtığı davalarda “K.....” ibaresi üzerinde tanıtıcı işaret olarak öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu iddia etmesi ve bu iddiasının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla kabul edilmiş olması, davalının tescilsiz marka kullanımına sessiz kaldığı anlamına gelmediği ve bu nedenle de davacının hak kaybına uğramadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketin tescilli markasına benzer bir işareti kullanması nedeniyle marka hakkına tecavüz edilip edilmediği ve davacının tecavüze karşı uzun süre sessiz kalmasının hak düşürücü süre oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tescilli marka kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davacının marka tecavüzüne karşı uzun süre sessiz kalmasının hak kaybına yol açmayacağı ve davalı şirketin tescilsiz marka kullanımına itiraz edildiğinden sessiz kalma durumunun da oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının "İNTELTEK" ibareli ticaret unvanını kullanmasına karşı, davacı tarafından gönderilen ihtarnameler ve açılan dava arasındaki süre dikkate alındığında sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının ticaret unvanının tescilinden itibaren yaklaşık altı yıl sonra ihtarname göndermesi ve ihtarnamelerden sonra makul süre içinde dava açmaması, davacının ticaret unvanının terkini davasında sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "Çift Yıldız" ibareli ticaret unvanını kullanmasına davacının on yıl sessiz kalıp akabinde unvan terkini davası açmasının TMK m.2'ye aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında davacının sessiz kalıp kalmadığını değerlendirerek davacının sessiz kaldığının ispatlanamadığı gerekçesine yer vermesi, bozma kararında belirtilen hususların yerine getirilmesi anlamına geldiğinden direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği ve yeni hüküm teşkil ettiği gözetilerek, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı karşı davalıya ait tanınmış markalar ile benzer olan davalı karşı davacıya ait markaların kötüniyetle tescil edilmesi halinde davacı karşı davalının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrayıp uğramadığı ve davalı adına tescilli markalara ilişkin hükümsüzlük isteminin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı karşı davalının, davalı tarafından tescil ettirilen ve kendi tanınmış markalarıyla benzerlik gösteren markalara karşı 23 yıl gibi uzun süre hükümsüzlük davası açmayarak sessiz kalması ve davalının bu süre zarfında markalarına yatırım yapmasına göz yummasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve MK 2. maddesi uyarınca korunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın tescilden önceki kullanımları ve müddet 1996/179257 tescil nolu markası nedeniyle “ışık” ibaresi üzerinde müktesep hakkının bulunup bulunmadığına ve bu durumun davacı tarafın öncelik hakkına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın "ışık" ibaresini uzun süreli kullanmasına rağmen, davacı tarafın "ışık" ibaresi üzerinde 556 Sayılı KHK'nin 8/3 ve 42/1-(b) bendi uyarınca öncelik hakkı bulunduğu ve davalı tarafın markalarının birbirinin devamı niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüzün tespiti, men'i ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın kabulünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece verilen birinci bozma kararının kesin bozma niteliğinde olmadığı ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmadığı, 1086 sayılı HMK'nın 429/4. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğuna ve dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıların tescilli markalarını izinsiz kullanarak marka hakkına tecavüz edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının yeni bir durum olmaması ve davacıların uzun süre sessiz kalarak hak kaybına uğramış olmaları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu esastan reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalının tescilli marka ve tasarımlarının hükümsüzlüğüne ve terkine karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı markalarından haberdar olmasına rağmen uzun süre sessiz kalması ve itirazda bulunmaması nedeniyle hak kaybına uğradığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasını ve ticaret unvanını kullanması nedeniyle açılan marka ve ticaret unvanına tecavüz ile haksız rekabet davasında, davacının hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında uzun süreli ticari ilişki bulunması, davalının ticari unvanını davacı ortakları tarafından kurulmuş bir şirket olması, davacının davalının marka ve unvan kullanımına uzun süre ses çıkarmaması ve bu durumun hakkın kötüye kullanılması ile sessiz kalma yoluyla hak kaybına neden olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, davalının kullandığı markanın davacının tescilli markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiği ancak davacının davalının uzun süreli kullanımına sessiz kalması nedeniyle hak düşürücü süreye tabi hak kaybına uğradığı gözetilerek, mahkemenin davalı markasının hükümsüzlüğüne, tecavüzün tespiti talebinin ise reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.