Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK m. 325”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Babasını kaybetmiş küçük Ecrin ile babaannesi ve dedesi arasında kişisel ilişki kurulmasına dair ilk derece mahkemesi kararına karşı annenin yaptığı istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 325'e göre olağanüstü hallerde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde hısımlarıyla kişisel ilişki kurulabileceği, ancak kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olamayacağı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılıp ilk derece mahkemesi kararının kişisel ilişki süresi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında yaşayan torunları ile kişisel ilişki kurulması talebiyle büyükbaba ve büyükanne tarafından açılan davada, kişisel ilişkinin kapsamının nasıl belirlenmesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 325 uyarınca olağanüstü hallerin varlığı ve çocuğun menfaatine uygunluk gözetilerek torun ile büyükbaba ve büyükanne arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği, ancak kişisel ilişkinin kapsamının küçüklerin yurt dışında yaşaması ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babasının, velayeti annede olan torunları ile kişisel ilişki kurup kuramayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, küçüğün üstün yararına ve usulüne uygun şekilde yapılan yargılama ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Büyükanne ve büyükbaba ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması davasında, kurulan kişisel ilişkinin şeklinin ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, anne sütü alması, annenin bakım ve şefkatine muhtaç olması gibi hususlar ile birlikte çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma hakkı gözetilerek, her ayın ilk pazar günü belirlenen saatler arasında kişisel ilişki kurulmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torun ve yeğen ile kişisel ilişki kurulması davasında, kurulan kişisel ilişkinin çocukların yüksek yararına uygunluğu, süresinin yerindeliği ve yargılama giderlerinin belirlenmesinin doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki davasında kurulan kişisel ilişki süresinin ve şeklinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince verilen kişisel ilişki kurulmasına dair kararın, çocuğun yüksek yararına uygun olduğu ve usul/esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babaanne ile torunu arasındaki kişisel ilişkinin, torunun annesi tarafından, çocuğun ruh sağlığına olumsuz etkileri olduğu iddiasıyla kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukla babaanne arasındaki kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına olduğu, babaannenin çocuğa kötü davranışta bulunduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve çocuğun beyanının yönlendirilmiş olabileceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torun ile kişisel ilişki kurulması davasında, TMK m. 325'te öngörülen olağanüstü hal şartının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı dedenin, velayeti annede olan torunu ile kişisel ilişki kurması için TMK m. 325'te aranan olağanüstü hal şartının dava dosyasında kanıtlanamadığı ve babanın çocukla kişisel ilişki hakkını kullanabildiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı dedenin, boşanmış oğlu ile davalı eski gelini arasındaki çocuklarla kişisel ilişki kurulması talebinin reddinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuklarla baba arasında zaten kişisel ilişki kurulmuş olması ve dedenin bu süreçte torunlarıyla görüşme imkanına sahip olduğu, ayrıca babanın yurt dışında yaşıyor olmasının olağanüstü bir hal olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.