Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasarruf”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İşverenin temerrüdü nedeniyle işçiye ödenmesi gereken ücret ve diğer haklarından yapılan kesintinin miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 408. maddesi uyarınca işverenin temerrüdü hâlinde işçinin yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işte çalışarak elde ettiği veya bilerek kaçındığı kazançların ücretinden indirilebileceği, ancak somut uyuşmazlıkta davacının başka bir işte çalışmadığının ve bu konuda herhangi bir delil sunulmadığının tespit edildiği hâlde, davacının bir iş yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği giderleri bulunduğu varsayımından hareketle dava konusu alacaklardan takdiren %15 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ödenmesi gereken ücret benzeri alacaklardan yapılan kesintinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olup olmadığı ve kesintinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın tek taraflı tasarrufu ile davacının ücretinden yaptığı kesintinin 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu ve bu değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirildiğine dair bir delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket hakkında iflas kararı verildikten sonra, yargılamaya iflas masasının dahil edilip edilmemesi ve davanın taraf teşkili hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İflas eden şirketin hak ve borçlarının iflas masasına intikal etmesi ve müflisin bu hak ve borçlar üzerindeki tasarruf yetkisinin ortadan kalkması nedeniyle, husumetin iflas masasına yöneltilmesi gerektiği ve mahkemenin iflas idaresini davaya dahil etmeden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacı avukata ödenen vekâlet ücretlerinden yapılan kesintilerin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu kesintilerin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın tek taraflı tasarrufuyla davacı avukat aleyhine yaptığı vekâlet ücreti kesintilerinin, işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu ve davacının bu değişikliklere yazılı rızasının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işveren belediyeden talep ettiği fazla mesai ücretlerinin hesabında mahkemenin, davacının dava dilekçesinde belirttiği çalışma saatlerini aşarak hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, 6100 sayılı HMK'nın 24. ve 25. maddeleri uyarınca tarafların ileri sürdüğü iddia ve delillerle bağlı olduğu ve davacının dava dilekçesinde belirttiği çalışma saatlerini aşan fazla mesai ücretine hükmedemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu boşta geçen süre ücretine servis yardımının parasal değerinin dahil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin fiilen çalışmadığı dönemde servis hizmeti almaması nedeniyle pozitif bir gelir kaybı veya ek bir gider olmadığı, aksine tasarruf sağladığı gözetilerek servis yardımının parasal değerinin boşta geçen süre ücretine dahil edilmesi hatalı bulunarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından süresinden önce feshedilmesi nedeniyle işçinin bakiye süre ücreti alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fesih tarihinden sonra başka bir işte çalıştığı ve gelir elde ettiği ancak mahkemenin bu durumu dikkate almadan bakiye süre ücretini hesapladığı, eksik inceleme yaptığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında davalıların zorunlu dava arkadaşı olması ve davacının yetki tercihini davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde kullanabilmesi gözetilerek Bakırköy 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fiilen el atılan alanlar ile birlikte hukuken tasarrufu kısıtlanan bölümlerin bedelinin, proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek hesaplanıp davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, davalıların yetki itirazı üzerine görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davalarında davalıların zorunlu dava arkadaşı sayılması ve yetki itirazının birlikte yapılması gerektiği, davalı vekilinin yetki itirazını yasal süre içinde yapmadığı gözetilerek, davanın ilk açıldığı İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında zorunlu dava arkadaşlarının yetki itirazında bulunup bulunmadığına ilişkin yargı yeri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında borçlu ve onunla işlem yapan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, yetki itirazının davalılar tarafından birlikte ileri sürülmesi gerektiği ve borçlu şirketin yetki itirazında bulunmadığı gözetilerek davanın ilk açıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davalarında zorunlu dava arkadaşlığı olması ve davalıların yetki itirazında bulunmamaları gözetilerek, davanın ilk açıldığı mahkeme olan Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.