Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasfiye Payı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Adî ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye payı alacağı istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olması ve davacının demirbaşların bedelinin eşi tarafından ödendiği iddiasını ispatlayamaması nedeniyle, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında, davacı tarafından davalıya verilen paranın borç mu yoksa ortaklık payı mı olduğu hususunda ve adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklanan alacak miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar usulü kazanılmış hak oluşturduğundan ve davalının ortaklığa ilişkin sorumluluğu kesinleştiğinden davalı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle vekalet ücret alacağı isteminde, vekalet ücret sözleşmesindeki ücretin hasılı davaya iştirak yasağına aykırılık teşkil edip etmediği ve azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için vekalet ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücret sözleşmesinde kararlaştırılan tasfiye payının %15'inin vekalet ücreti olarak ödenmesi hükmünün hasılı davaya iştirak yasağına aykırı olmadığı, azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için avukatın sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı ve bu nedenle her iki kesinleşen dosya için tek bir vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu alacağın adi ortaklıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davacının bu takip nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar ve hukuki esaslar çerçevesinde hüküm verdiği, bozma kararı dışında kalan kısımların kesinleştiği ve davalının kötü niyet tazminatı isteminin şartlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususu düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın varlığının tespiti ve feshini takiben davacının tasfiye payının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yargılama aşamasında adi ortaklığın varlığını kabul etmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin adi ortaklığın feshine ve tasfiye hükümleri uyarınca alacak miktarının belirlenmesine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya borçlu olmadığının tespiti davasında, mahkemenin davalı lehine tasfiye payına hükmedip hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine, bozmaya uyan mahkemenin aynı kararı vermesi nedeniyle, davacı vekilinin vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma yükümlülüğü gereği, davanın kabulüne karar vermesine rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmetmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklığın tasfiyesinden doğan alacak davalarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığı ve ortaklığın sona erdiği hususlarının Yargıtay'ın önceki bozma ilamıyla kesinleştiği, mahkemece alınan tasfiye raporunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri gözetilerek ortaklığın malvarlığını oluşturan dairelerin değerinin tespit edildiği ve davacı tarafın tasfiye alacağının belirlendiği, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı banka, kredi alacağını tahsil etmek için davalı şirketin adi ortaklıktaki tasfiye payına haciz koydurmuş, ancak mahkeme davalı şirketin tüm ortaklık alacağına hükmetmiştir; uyuşmazlık, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uyup uymadığı noktasındadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, davacının talebinin ise davalı şirketin ortaklıktaki tasfiye payı ile sınırlı olduğu gözetilerek, mahkemenin davalı şirketin tüm ortaklık alacağına hükmetmesi hatalı bulunmuş ve karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında adi ortaklık kurulup kurulmadığı ve davacının tasfiye payı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3568 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler arasında yasal olarak adi ortaklık kurulamayacağı, davacının adi ortaklık iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı ve davalıların yemin yoluyla ortaklık kurulmadığını beyan ettikleri gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonucu davacının yabancı para cinsinden olan tasfiye payı alacağının hangi tarihteki kur üzerinden hesaplanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kısmi dava niteliğindeki ilk davada yabancı para cinsinden alacağının dava tarihi itibariyle TL karşılığını talep ederek seçimlik hakkını kullanmış olması ve iradeyi sakatlayan bir sebep bulunmadığı sürece bu kararından dönemeyeceği gözetilerek, ikinci davada da alacağın ilk davanın açıldığı tarihteki kur üzerinden hesaplanması gerekirken, ikinci davanın açıldığı tarihteki kur üzerinden hesaplanması hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacının adi ortaklıktan kaynaklanan alacağına ilişkin başlattığı icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, zamanaşımı definin kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının icra takibine konu alacağının ortaklığın tasfiye payı alacağı niteliğinde olduğu ve zamanaşımı süresinin ortaklığın sona ermesiyle başlayacağı, ancak somut olayda ortaklığın fiilen sona erdiğine dair bir delil bulunmadığı, davacının senetleri takibe koymasının ortaklığın feshine yönelik bir irade beyanı olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borcundan dolayı ortaklığın üçüncü kişilerden olan istihkakına haciz konulup konulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ortağın kişisel alacaklısının, borçlu ortağın henüz ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağına haciz koyamaz prensibi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.