Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaylak”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Yeniceoba Yaylağı kapsamında bulunması, bu yaylanın tahdit ve tespit çalışmalarının mera komisyonu tarafından yapılmış olması ve 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kadastro çalışması yapılmayan mera alanlarına ilişkin uyuşmazlıklara asliye hukuk mahkemelerinin bakması gerektiği gözetilerek görevli mahkeme olarak Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yaylak vasfındaki taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve Hazine adına tescilinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın tamamının yaylak vasfında olduğu ve 3402 sayılı Kanun'un 16/B maddesi gereğince özel mülkiyete konu edilemeyeceği, bu nedenle Hazine adına tescil yerine sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu köy merası olarak tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından yaylak olarak kullanıldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve davacılar adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler, delillerin değerlendirilmesi ve uygulanan hukuk kuralları usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davalıların zilyetlikle iktisap iddiasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yaylak niteliğindeki parsellerle çevrili olması, davalıların zilyetlikle iktisap koşullarını ispatlayamamaları ve taşınmaz üzerindeki ağıl yapısının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların, kesinleşmiş bir başka davada Yargıtay tarafından kadim yaylak niteliğinde olduğunun tespit edilmesi ve yaylakların 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/3. maddesi uyarınca özel mülkiyete konu edilememesi gözetilerek, davacıların zilyetlik iddiasının yerinde olmadığına ve istinaf mahkemesinin davacıların tapu iptali ve tescil taleplerini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından mera ve yaylak olarak kullanılan taşınmazların davalı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında davacıların dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve Devlete ait yerlere ilişkin davayı ancak Hazine veya yararlanma hakkı olan köy tüzel kişiliği ve belediyelerin açabileceği gözetilerek davacıların aktif dava ehliyetlerinin olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, zilyetliklerine dayanarak, kadastro çalışmaları sırasında yaylak vasfıyla sınırlandırılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Mahkemesi kararlarının taşınmazların niteliği ve kullanım durumu bakımından güçlü delil olarak değerlendirilmesi, davacıların zilyetliğinin nizasızlık ve kazanma koşullarını sağlamadığı ve taşınmazların 2002 yılında Hazine adına hükmen tescil edildiği gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasının, davalı tarafından mera/yaylak vasfındaki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı iddiasıyla itiraz edilmesi üzerine, davanın kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, önceki kesinleşmiş yargı kararları ve tapu kaydının zemine uygunluğu, davacının mülkiyet hakkını destekler nitelikte delil olarak değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasından sonra mahalle muhtarı tarafından açılan mera ve yaylak iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında muhtarın dava ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun ile köy tüzel kişiliğinin kaldırılması ve köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle birlikte, 442 sayılı Köy Kanunu’nun köy muhtarına tanıdığı dava açma yetkisinin ortadan kalktığı, davacının mahalle muhtarı sıfatıyla dava açma ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yaylak vasfıyla kamu orta malı olarak tescil edilen taşınmazın belirli bir bölümünün iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın yaylak vasfı taşıyıp taşımadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, çiftçiler tarafından yaz mevsimini geçirmek ve hayvanlarını otlatmak için kullanıldığı, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 3. maddesinin (d) bendi uyarınca yaylak olarak nitelendirildiği ve bu nedenle davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, taşınmazın niteliği, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli konusunda yeterli araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporundaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğu, ayrıca taşınmazın yaylak vasfında olduğuna dair İl Mera Komisyonu kararının da gözetilmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırılması ve davacı köyün idari sınırları içerisine alınması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme keşfi ve bilirkişi raporları ile taşınmazın mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve önceki bozma kararlarına uygun hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.