Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşleme Tabi Kayıt”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak, kadastro sonrası tapu kaydında sınır ve miktar hatalarının düzeltilmesi talebi üzerine açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastrosu tamamlanan alanlardaki eski tapu kayıtlarının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/4. maddesi gereğince işleme tabi kayıt niteliğini kaybetmesi ve davacının kayıt miktar fazlası için talepte bulunduğu bölüm yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi kayıtlara dayanarak tapu iptali ve tescil isteyen davada, kadastro sonrası açılan davanın hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 ve 12/4. maddeleri uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren on yıl geçtikten sonra kadastro öncesi kayıtlara dayanarak dava açılamayacağı ve kadastrosu tamamlanan alanlardaki eski tapu kayıtlarının işleme tabi kayıt niteliğini kaybedeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin taleplerin reddine dair kararın temyizi üzerine, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle revizyon görmeyerek işleme tabi kayıt niteliğini kaybettiği, davacıların 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tespite itiraz davası açmadığı ve tapunun hukuki değerini kaybettiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek tazminat isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin talepten feragat edilmesinden sonra, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesi üzerine zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, davacıların kadastro tutanaklarına karşı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun öngördüğü 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itiraz etmemeleri ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca açılması gereken tazminat davası için de 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları, ayrıca 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davası için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin ve YHGK kararı sonrası makul sürenin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında, eski tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediği ve tazminat talebinde bulunulup bulunulamayacağı ile zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın orman kadastrosu ve arazi kadastrosu ile orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, davacıların tapusunun revizyon görmemesi ve işleme tabi kayıt niteliği kalmaması nedeniyle hukuki değerini yitirmiş olması, ayrıca 10 yıllık hak düşürücü süre ve makul sürenin de geçmiş olması nedeniyle zamanaşımı def'inin uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kayıtlarının orman kadastrosu nedeniyle iptal edilmesi sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süresi ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesine dayalı tazminat davalarındaki on yıllık zamanaşımı süresi birlikte değerlendirilerek, davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu orman vasfına haiz olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları sırasında revizyon görmeyen ve işleme tabi kayıt niteliği kalmayan, hukuki değerini yitiren tapu kaydına dayanılarak tazminat talep edilemeyeceği ve tazminat koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında malik adının düzeltilmesi istemiyle açılan davada, mahkemenin davayı basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırma ve yenileme hükümlerine aykırı olarak işlemden kaldırması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi davalarda, dosyanın işlemden kaldırılıp yenilenmesinden sonra tekrar işlemden kaldırılması halinde davanın açılmamış sayılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin bu kurala aykırı olarak davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman vasfında olduğu tespit edilen ve Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle tapu kaydını kaybeden davacının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları sırasında revizyona uğrayan ve işleme tabi kayıt niteliği kalmayan, malikine aynî hak sağlamayan tapu kaydına dayanılarak mülkiyet hakkının kaybedildiği iddiasıyla tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.