Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İkame Mal”
- Uyuşmazlık: Eşlerin edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesinde, davalı kadının bir taşınmazın ediniminde kişisel malını kullanıp kullanmadığı ve ikame mal kuralının uygulanıp uygulanamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının kişisel malının satış bedelinin, uyuşmazlık konusu taşınmazın edinim bedelini karşılayıp karşılamadığı hususunda Yargıtay'ın yaptığı incelemede, edinim bedelinin kişisel mal satış bedelinden yüksek olduğunun tespit edilmesi ve ikame mal kuralının uygulanabilmesi için edinim bedelinin tamamının kişisel maldan karşılanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi eşlerden birinin, evlilik birliği içerisinde edinilen bir taşınmazın satış bedeliyle daha sonra satın aldığı başka bir taşınmaz üzerinde diğer eşin katılma alacağı hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği içinde edinilen ilk taşınmazın satış bedelinin eşler arasında paylaşılmasıyla, paylaşılan paranın kişisel mal haline geldiği ve bu parayla alınan ikinci taşınmazın da kişisel mal sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesinde, araç ve banka hesabındaki paranın kişisel mal olup olmadığı ve banka hesabındaki paranın tasfiye tarihindeki değerinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, aracın ve banka hesabındaki paranın edinilmiş mal olduğu kabul edilerek, paranın değerinin sadece mevduat faiz oranları gözetilerek hesaplanması hatalı görülmüş, aracın davalı erkeğin kişisel malı olan başka bir aracın satış bedeliyle alındığı, hesaptaki paranın ise yine davalı erkeğe ait bir taşınmazın satışından elde edildiği, bu nedenle her ikisi için de kişisel mal denkleştirmesi yapılması, ayrıca paranın tasfiye tarihindeki değerinin çeşitli ekonomik etkenler gözetilerek hesaplanması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan eşin edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan taşınmazlardan birinin kişisel mal olduğu iddiasıyla açılan katılma alacağı davasında, taşınmazın kişisel mal olup olmadığı ve davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın edinilmesinde kullanılan paranın kaynağının tam olarak tespit edilmemesi, muhdesatın yapımının kişisel malla gerçekleştirildiğinin ispatlanamaması ve davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu hususunun gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan mahkemenin, ziynet ve katılma alacağı davasında verdiği kararın infaz edilebilir olup olmadığı, alacak miktarının belirlenmesinde hangi tarihin esas alınacağı, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin kimin tarafından karşılanacağı ve usuli kazanılmış hak yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hareket ettiği, bozma ilamıyla kazanılmış hak durumuna giren hususları ve bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen hususları yeniden incelemesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın kişisel mal olup olmadığı ve davacı eşin katılma alacağı hakkı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal olduğu ve kişisel mal olduğunu iddia eden davalı eşin bu iddiasını ispatlaması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ispat yükünü hatalı şekilde davacı eşe yüklemesi ve taşınmazın bedelinin bir kısmının davalı eşin annesi tarafından ödendiğinin ispatlanmış olması, ancak kalan kısmının kişisel mal ile karşılandığının ispatlanamaması nedeniyle davacı eşin bu kısım üzerinde katılma alacağı hakkı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içinde edinilen taşınmazların edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal mı olduğu ve buna bağlı olarak katılma alacağı hesabında nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların evlilik birliği içinde edinilmiş olması nedeniyle edinilmiş mal sayılması gerektiği, kişisel mal olduğunu iddia eden davalı erkeğin bu iddiasını ispatlaması gerektiği, davalının banka hesabından çekilen paranın taşınmazların alım tarihiyle yakınlığına göre taşınmazların ediniminde kullanıldığının kabulü gerektiği ve kişisel paranın taşınmazın edinim bedelinin tamamını karşılayıp karşılamadığının tespit edilerek buna göre katılma alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın tasfiyesinde, davalı erkeğin taşınmazın bir kısmının annesinden gelen para ile alındığı ve kişisel malı olduğu iddiasına karşı davacı kadının katılma alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, taşınmazın bir kısmının annesinden gelen parayla alındığı ve kişisel malı olduğu iddiasını ispatlayamaması ve taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal sayılması gözetilerek, yerel mahkemenin davacı kadının katılma alacağına dair kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı davasında, ıslah edilen miktar için zamanaşımı süresinin 1 yıl mı yoksa 10 yıl mı olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'da katılma alacağına özgü bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, katılma alacağının kanundan doğan bir alacak hakkı olduğu ve TMK m.5 yollamasıyla TBK'nun genel hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle de TBK m.146 uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi rızai taksime dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteyen davada hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacıların temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan davada kesin hüküm bulunması nedeniyle, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında ek dava şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından açılan davanın, daha önce aynı konuda açılmış ve kesinleşmiş bir davanın kapsamında olduğu ve ek dava şartlarını taşımadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.