Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnşaat Sektörü”
- Uyuşmazlık: Değişen ekonomik koşullar nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin götürü bedelli olmayıp, TBK'nın 138. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve istinaf mahkemesince kararın kaldırılmasına rağmen bir kısım davalılar hakkında hüküm kurulmaması nedeniyle, kararın düzeltilerek onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, satıcının temerrüde düştüğü tarihin tespiti ve buna bağlı faiz hesaplaması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan sözleşmede taşınmazın teslim tarihi açıkça belirtildiğinden, satıcının bu tarihte teslim yükümlülüğünü yerine getirmemekle temerrüde düştüğü gözetilerek, temerrüt tarihinin ihtarname tarihi olarak belirlenmesi hatalı bulunmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin tescilli markasında kullandığı ibare nedeniyle haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ticaret unvanının terkini ve markanın hükümsüzlüğü talepli davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin markasında kullandığı ibare ile davacı şirketin ticaret unvanı arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunması ve bu durumun tüketicilerde iltibasa yol açma ihtimali, 556 sayılı KHK'nın 8/5 ve 42. maddeleri gözetilerek, davalı şirketin markasında bulunan ibarelerin hükümsüzlüğüne ve markadan çıkarılmasına karar verilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının tescilli markasının, davacının önceki tarihli tescilli markasıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve davalının marka tescilinin kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davalının marka tescil başvurusunda kötü niyetli olduğuna dair de yeterli delil sunulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eylemlerinin davacı adına tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği ile tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, hükmün ilanı ve maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı şirketin önceki tarihli tescillerine ve davacının bu kullanımlara sessiz kalmasına dayanarak davanın reddine ilişkin kararında hukuk kurallarına aykırılık bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının Gürcistan'da çalıştığı dönemdeki fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerine ilişkin alacaklarının hesaplanması ve Gürcistan hukukunun uygulanması noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 40 saat olarak belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda Gürcistan makamlarının inşaat sektöründe haftalık çalışma süresini 48 saat olarak kabul ettiği gerekçesiyle davacının fazla mesai alacağının hesaplanmasında hata yapıldığı, ayrıca hafta tatili ücretinin de eksik hesaplandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların, davacının önceki kullanıma dayanarak haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla kısmen hükümsüzlüğünün tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı markalarının davacının önceki kullanım hakkına tecavüz niteliğinde olduğu ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 42/b maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğu gerekçesiyle verdiği kısmi hükümsüzlük kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz incelemesinde onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı yapılan temyiz üzerine direnme kararı verilmesi nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı ve temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca mı yoksa Özel Daire'ce mi yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin direnme kararı olarak adlandırdığı kararın, Özel Daire'nin bozma kararından sonra yeni deliller ve yeni bir gerekçe ile verilmiş yeni bir hüküm niteliğinde olduğu, bu nedenle de temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olması gözetilerek, dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının marka tescil başvurusuna, davalının daha önce tescilli markasına dayanarak yapılan itirazın reddi üzerine açılan davanın, davalının markasını ciddi biçimde kullanıp kullanmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımını ispata yeterli deliller sunduğu ve davacının marka başvurusunda seçenek özgürlüğünü kullanmak yerine davalının markasına yanaştığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşkın yapı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin yargılamada, taşkın yapıyı yapanın Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesindeki şartları sağlayıp sağlamadığı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescilinin mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşkın yapıyı yapan davacının, ruhsatsız yapı inşa etmek suretiyle kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediği, bu nedenle TMK m.725'te aranan iyiniyet koşulunu taşımadığı ve taşkın kısım için tescil talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato isteminin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına direnilmesi nedeniyle, konkordato tasdiki için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bir ortağını konkordato talep eden şirketin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının, alacaklılar arasında eşitlik ilkesine ve konkordatonun kötü niyetle sakatlanmaması ilkesine aykırı olması, aynı şirketler grubunda bulunan ve alacakları temlik alan şirketin oylamaya katılmasının konkordato şartlarını sakatlaması ve üçüncü kişi tarafından verilen ipotekle teminat altına alınan alacağın adi alacak olarak nisaba dahil edilmesinin yeterli görülmesi, kefilin henüz ödememiş olduğu borç üzerinden nisap tespiti yapılmasının mümkün olmadığı ve bölge adliye mahkemesince nisaba dahil edilecek tutarın belirlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı şirket arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisi mi yoksa asıl-alt işveren ilişkisi mi olduğu ve buna göre davanın iş mahkemesinde mi yoksa asliye ticaret mahkemesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hukuki ve ekonomik bağımsızlık ve ayrı bir iş organizasyonuna sahip olmadığı, işe uygun yeterli donanımının bulunmadığı, işin görülmesi için gerekli malzemenin davalı şirket tarafından temin edildiği, davalı şirketin davacıyı SGK'ya kendi işçisi olarak bildirdiği, davacının takım kılavuzu gibi hareket ederek davalı şirketin talimatları çerçevesinde iş yaptığı ve işin davalı şirket tarafından denetlendiği gözetilerek taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.