Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnfazdaki Süre”
- Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 izninde bulunması şartını sağlamasına rağmen, 31.07.2023 tarihi itibarıyla cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıldan fazla süre kaldığı gözetilerek, 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/2. maddesi kapsamında denetimli serbestlikten yararlanamayacağına ve itiraz merciinin kararının kanuna aykırı olduğuna karar verilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten öldürme suçundan hükümlü olan kişinin, Covid-19 izninden döndükten sonra yaptığı denetimli serbestlik talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, 31.07.2023 tarihi itibarıyla Covid-19 izninde bulunmasına rağmen, 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/2. maddesindeki "cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl veya daha az süre kalması" şartını taşımadığı gözetilerek, denetimli serbestlik talebinin reddine ve itirazın reddine ilişkin kararların onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 671 sayılı KHK ile koşullu salıverilme oranının değiştirilmesi sonrasında, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle koşullu salıvermenin geri alınması kararına karşı yapılan itirazda, yeni koşullu salıverilme oranının ve denetim süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresine ilişkin yasal değişikliklerin hükümlü lehine olması ve lehe kanun ilkesi gereğince uygulanması gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili fıkralarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilerek, 671 sayılı KHK ile getirilen yeni koşullu salıverilme oranına göre denetim süresinin yeniden hesaplanması gerektiği ve bu süre içinde suç işlenmemişse koşullu salıvermenin geri alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin infazın durdurulması kararının ve Özel Daire’nin bozma talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda, denetim süresi içinde işlenen birden fazla suç için uygulanacak aynen infaz süresinin hesabı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezasının iki katının, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla aynen infaz edilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hesaplamayı yapmayıp toplam cezayı esas alarak eski düzenlemeyi lehe kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlü hakkında verilen disiplin cezasının infaz edilmemesinden kaynaklanan zamanaşımı nedeniyle silinip silinmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İnfaz hâkiminin, cezaevi idaresinin işlemlerinin kanunlara uygunluğunu denetlemekle görevli olduğu, disiplin cezasının infazına ilişkin karar veremeyeceği ve esastan inceleme yaparak zamanaşımı değerlendirmesinde bulunamayacağı gözetilerek, itiraz merciinin, hükümlünün talebi ile ilgisi olmayan başka bir hükümlünün disiplin cezasının silinmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme sonrası işlenen suç nedeniyle koşullu salıverilmenin geri alınması talebinin reddine ilişkin itirazın reddine dair kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresinin hesabında lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği, ancak infaz hukukunda lehe hükümlerin seçilerek karma uygulama yapılamayacağı, koşullu salıverilme tarihi itibariyle yürürlükte olan 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107/2. maddesi uyarınca koşullu salıverilme yapıldığı için denetim süresinin de aynı kanun maddesine göre hesaplanması gerektiği, bu durumda denetim süresinin hükümlünün bihakkın tahliye tarihine kadar devam ettiği ve hükümlünün bu süre içinde kasıtlı bir suç işlediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın daha önce kesinleşmiş bir adli para cezası hükmünün, tutuklu kaldığı sürelerle infaz edilmiş olması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanıp uygulanmayacağı ve kasten yaralama suçunda cezanın artırılması konusunda uygulanan oran.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklu kalınan sürelerle infaz edilmiş olsa dahi kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün tekerrür için yeterli olduğu ve tekerrür süresinin hükmün kesinleşme tarihinden başlayacağı, ancak yaralamada cezanın artırılması konusunda TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği suç nedeniyle koşullu salıverilme kararının geri alınma talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün koşullu salıverilme tarihi ve denetim süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı CİK Kanunu'nun 107/2 ve 107/6. maddelerinin birlikte değerlendirilerek lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiği, bu kapsamda denetim süresinin dolmadığı ve hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi üzerine, koşullu salıverilme kararının geri alınması gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezaevi idare ve gözlem kurulunca belirlenen dönem puanına itirazı üzerine infaz hakimliğinin kararı iptal etmesi ve itiraz merciinin bu kararı onaması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: İnfaz hakimliğinin, idare ve gözlem kurulunun takdir yetkisi dahilinde olan dönem puanı belirleme işleminde idarenin yerine geçemeyeceği, hükümlünün puanının mevzuata uygun olarak hesaplandığı ve infaz hakimliğinin iptal kararının görev ve yetki aşımı oluşturduğu gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddedilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddine dair verilen ağır ceza mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan aldığı cezanın infazında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı ve 30.03.2020 tarihinden sonra işlenen bir suçu da bulunduğu için 7242 sayılı Kanun'un 52. maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinin 3. fıkrası uyarınca denetimli serbestlikten yararlanamayacağı gözetilerek, itirazın reddine ilişkin ağır ceza mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınması talebinin reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye ve denetim süresinin hesabında, hükümlü lehine olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği, 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesine göre denetim süresinin hesaplanması gerektiği ve hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin şartla tahliyenin geri alınması talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçlar nedeniyle şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine dair itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün şartla tahliye tarihi ve denetim süresinin lehe kanun değişikliği gözetilerek belirlenmesi, denetim süresi içinde işlenen suçların tespit edilerek şartla tahliyenin geri alınması ve aynen infaz edilecek cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.