Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İpotek Fekki”
- Uyuşmazlık: Borcu ödenmesine rağmen ipotek fekki yapılmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, ipoteğin dava devam ederken fek edilmesi sebebiyle davanın konusuz kalması ve vekalet ücreti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, kredi borcunun ödenmesine rağmen davacının taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği, ancak ipoteğin dava tarihinden sonra ve ön inceleme aşamasından önce fek edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve bu durumda davacı lehine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisinin teminatı olarak kurulan ipoteğin, kredi borcu ödenmesine rağmen fek edilmemesi nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, bankanın ipoteği fek etme yükümlülüğünün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun ödenmesiyle ipoteğin fekki için gerekli şartların oluştuğu, Türk Medeni Kanunu madde 883/1 gereği taşınmaz malikinin alacaklının ipoteği terkin etmesini isteyebileceği ve alacaklının da bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borcu ödenmiş olmasına rağmen ipotek fekki yapılmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, dava devam ederken ipoteğin fek edilmesiyle davanın konusuz kalması ve vekalet ücretine hükmedilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, yargılama sırasında ipoteğin fek edilmesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; ancak davalı lehine olan ilk karar hükmündeki vekalet ücretinden daha yüksek bir vekalet ücretine hükmedilmesi aleyhe karar verme yasağına aykırı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek vekalet ücreti miktarının ilk hükümdeki miktara indirilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenmiş olan konut kredisi borcuna rağmen davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, dava değerinin ne olacağı ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi borcunu dava tarihinden önce ödediği ve ipoteğin fekki davalarında dava değerinin ipotek bedeli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin fekkine ve dava değerinin ipotek bedeli olarak kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi borcunun tamamen ödenmesine rağmen, bankanın ipotek fekki işlemini yapmaması nedeniyle açılan menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasında, ipoteğin fekki için gerekli masrafların kimin tarafından ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun tamamen ödenmesiyle ipoteğin hukuki sebebinin ortadan kalktığı ve taşınmaz malikinin 4721 sayılı TMK'nın 883/1. maddesi gereğince ipotek alacaklısından ipoteği terkin etmesini isteyebileceği gözetilerek, davalı bankanın ipotek fekki yükümlülüğü altında olduğuna ve yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki ipotek bedelinin artırılması ve ipoteğin fekkine ilişkin davalarda, Yargıtay’ın bozma kararına uyularak verilen hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında belirlenen ipotek bedelinin aşılarak hüküm kurulması ve ipoteğin fekki için gerekli bloke bedelinin eksik hesaplanması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Çekilen tüketici kredisi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici kredisi sözleşmesine dayanak ipotek senedinde yer alan ve ipoteğin diğer borçları da kapsadığına ilişkin hükmün haksız şart niteliğinde olduğu ve davacının da kredi borcunu ödediği gözetilerek, taşınmazın devredilmiş olması nedeniyle ipoteğin fekki talebinin konusuz kalmasına rağmen, borçlu olunmadığının tespitine ilişkin davanın kabulüne dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin, kredi borcu ödendikten sonra bankanın fekki için gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin zorunlu arabuluculuk hükmünün dava tarihinden sonra yürürlüğe girdiği ve yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, konut kredisinin ödenmesi karşılığında ipotek fekki taahhüdünde bulunmasına rağmen, borç ödendikten sonra ipoteği fek etmemesi nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Konut finansmanı sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, davacının taşınmazı satın alan kişi ve dolayısıyla kredi borcunun ödenmesiyle ipoteğin fekkini talep eden konumda bulunması sebebiyle tüketici sıfatına haiz olduğu ve bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesi uyarınca davaya bakma görev ve yetkisinin Tüketici Mahkemesinde olduğu gözetilerek, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin kaldırılması davasının, ipoteğin dava devam ederken fek edilmesi sebebiyle konusuz kalması üzerine yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu tutulacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava açmadan önce davalı bankaya ipoteğin fekki için başvurduğu, ancak bankanın bu başvuruya cevap vermeyerek davacıyı dava açmak zorunda bıraktığı gerekçesiyle davalı bankanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği yönündeki direnme kararı, davanın açıldığı tarihte ipoteğin fek koşullarının bulunmadığı ve ipoteğin dava devam ederken bankanın alacağının teminat altına alınması amacıyla üçüncü kişi tarafından verilen rehin karşılığında kaldırıldığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi borcunun ödenmesine rağmen bankanın ipoteği fekhetmemesi nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, ipoteğin terkinine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacının kendisine herhangi bir borcu olmadığını kabul etmesi ve kredi sözleşmesinde ipoteğin hangi taşınmaz için tesis edildiğinin açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, ipoteğin fekkine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotekli taşınmazın, ipotek alacaklısı mirasçılarının ipoteği çözmekten imtina ettiği iddiasıyla ipoteğin fekki talebi üzerine yetkili mahkemenin belirlenmesi ve ipoteğin feshinin mümkün olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek alacaklısı mirasçılarının elbirliği mülkiyeti sahibi olmaları ve mirasçılardan birinin ipoteğin kaldırılmasına itiraz etmesi sebebiyle, tüm mirasçıların zorunlu dava arkadaşı sayılması ve bu itirazdan tümünün yararlanması, ayrıca ipotek bedelinin tespiti için yargılama gerektirmesi nedeniyle İİK'nın 153. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin fekkine karar vermesi isabetsiz bulunarak karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.