Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4675 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Erteli cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin, infaz hakimliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun geçici 2. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ertelenen cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğinde olduğu gözetilerek, asliye ceza mahkemesinin erteli cezanın infazına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen hükümlü hakkında ertelenmiş cezanın infazına ilişkin kararı Asliye Ceza Mahkemesi’nin verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı suç işlenmesi halinde ertelenmiş cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğine ait olduğu, Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu konuda görevsiz olduğu gözetilerek, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı veren yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş hücre cezasının infazı için verilen infaz hakimliği onama kararına karşı yapılan itirazın inceleme kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hücre cezalarının infazına ilişkin infaz hakimliği onama kararlarına karşı yapılan itirazlarda, itiraz merciinin, hücre cezasının hukuki ve fiili koşullarının uygunluğu ile sınırlı inceleme yapması gerektiği, itiraz merciinin esastan inceleme yaparak cezayı doğrudan kaldırma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek mahkemenin “karar verilmesine yer olmadığına” dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verilen hükmü bozduğu, ancak aynı dosyada 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hüküm hakkında açıkça karar vermediği durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hüküm yönünden itirazının kabule şayan olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazının olağanüstü bir kanun yolu olması ve sonuca etkili olmayan hukuka aykırılıklara konu olmaması, Özel Dairece bozma kararı verildikten sonra yerel mahkemenin 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu da değerlendirip zamanaşımı nedeniyle düşürebilecek olması ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazında hukuki yarar bulunmaması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, denetimli serbestlik kararı verilmesini müteakip kuruma dönmemesi ve firar etmesi nedeniyle verilen disiplin cezasına yapılan itirazın reddine ilişkin infaz hakimliği kararlarının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının tebliğ edilip edilmediği araştırılmadan açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi ve firar nedeniyle verilen disiplin cezası öncesinde yasal süreler içinde disiplin soruşturmasına başlanmaması ve savunma hakkı tanınmaması gözetilerek yerel mahkeme kararları kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasına ilişkin disiplin soruşturmasının yasal sürelere uygun yapılıp yapılmadığı ve infaz hakimliğinin yetkisini aşarak hücre cezasını onaylayıp onaylamadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde belirtilen disiplin soruşturması sürelerine uyulmadan, hükümlünün firar tarihinden 33 gün sonra soruşturmaya başlanılması ve 4675 sayılı Kanun'un 6/3. maddesi uyarınca infaz hakimliğinin şikayeti reddetmekle yetkili olduğu halde hücre cezasını onaylaması nedeniyle, verilen hücre cezasının usule ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasına yapılan itirazın reddi ve cezanın onanmasına dair infaz hakimliği kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Firar eden hükümlünün yakalanmasından sonra başlatılan disiplin soruşturmasında, 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde belirtilen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmaması ve infaz hakimliğinin şikayeti reddetmekle yetinmesi gerekirken hücre cezasını ayrıca onaması hukuka aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbirine tabi tutulan hükümlülerin, toplumsal tehlikeliliğinin azaldığına dair rapor üzerine infaz dosyasının kapatılması talebinin infaz hakimliği mi yoksa hüküm mahkemesi mi tarafından değerlendirileceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 57. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 1. ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğine ait olduğu gözetilerek, infaz dosyasının kapatılması talebinin infaz hakimliği tarafından değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce firar eden hükümlünün, yeni bir cezasının infazı sırasında özel izin talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın kabulü kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Firar ettiği tarihte infaz edilmekte olan cezasının infazı tamamlanan hükümlünün, yeni bir cezasının infazı sırasında yaptığı özel izin talebinin reddine ilişkin itirazın kabulü gerektiği ve itiraz merciinin aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar vermesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezasının infazına ilişkin müddetname itirazında hangi infaz hakimliğinin yetkili olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca, infaza ilişkin işlemin yapıldığı yer infaz hakimliğinin yetkisini belirlediğinden, hükümlünün müddetname itirazının infazın gerçekleştiği yer olan Batman İnfaz Hakimliği tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yetkisizlik kararı veren Batman İnfaz Hakimliği kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün iyi hal değerlendirmesine yapılan itirazın kabulü ile infaz hakimliği kararının kaldırılmasına ilişkin itiraz mercii kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraz merciinin, hükümlü hakkındaki iyi hal değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunduğu gerekçesiyle infaz hakimliği kararını kaldırmasına rağmen, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 6. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uygulanması gereken CMK m.271/2 hükmü gereğince itiraz konusu hakkında da karar vermesi gerekirken, sadece infaz hakimliği kararını kaldırması ve itirazın esasına ilişkin karar vermemesi hukuka aykırı görülerek, itiraz mercii kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün iyi hal değerlendirmesine itirazının kabulü üzerine, infaz hakimliği kararının kaldırılmasına ilişkin itiraz mercii mahkemesinin kararında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraz mercii mahkemesinin, hükümlünün iyi hal değerlendirmesine ilişkin itirazını kabul ederek infaz hakimliği kararını kaldırması doğru bulunmuş, ancak 4675 sayılı Kanun'un 6/4. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMK m.271/2 gereğince itiraz merciinin, itirazın kabulü ile birlikte itiraz konusu hakkında da karar vermesi gerekirken, sadece infaz hakimliği kararını kaldırması ve itiraz konusu hakkında ayrıca karar vermemesi hukuka aykırı görülerek, itiraz mercii mahkemesinin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.