Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Akrabalık”
- Uyuşmazlık: Mirasçılık belgesinin iptali istemine konu murisin mirasçıları ile davalıların mirasçısı arasında akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespiti ve buna bağlı olarak mirasçılık belgesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan tanık beyanının afaki nitelikte olup miras bırakan ile davalılar arasında akrabalık bağını ispat için yeterli olmadığı, mirasçılık ilişkisinin nüfus kayıtları veya diğer delillerle kanıtlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında açılan kamu davasında, maktulün kimliği ve katılma talebinde bulunan kişinin maktul ile akrabalık bağının araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün kimlik bilgilerinin ve katılma talebinde bulunan kişinin maktul ile akrabalık bağının araştırılmasının maddi gerçeğin tespiti için önemli olduğu, İnterpol üyesi ülke vatandaşı olan maktulün nüfus kaydının istenebileceği, katılma talebinde bulunan kişinin sunduğu DNA raporu gibi delillerin incelenmesi gerektiği ve bu hususların araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında aldığı borcun ödendiğine dair açılan menfi tespit davasında, davacıların ödemeyi ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, murisin davalıdan aldığı borcu ödedikleri iddiasını ispatlayacak yazılı belge sunamamaları ve taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin senede bağlı borçta tanık dinlenmesine engel teşkil etmemesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye ait olması gereken bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı ve devrin muvazaalı sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı üçüncü kişinin, arsa sahibi ile akrabalık ilişkisi içinde olması, devir bedelini ödediğine dair delil sunamaması, bağımsız bölümün başkası tarafından kullanıldığını bildiği halde devri kabul etmesi ve davalıların beyanlarındaki tutarsızlıklar nazara alınarak, devrin muvazaalı olduğu ve davalı üçüncü kişinin kötü niyetli olduğu sonucuna varılarak, önceki onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, paydaş olmayan bir akrabaya yapılan satışta önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı ve 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanıp uygulanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette, hissesini devreden ile devralan arasında satış tarihi itibariyle doğrudan mirasçılık ilişkisi bulunmasa dahi akrabalık ilişkisinin varlığı halinde, 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabileceği, ancak temlikin hibe veya miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapılıp yapılmadığının somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve dosyanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın akrabaya devrinde, görünürdeki satış işleminin gerçekte hibe sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyetteki payın devrinde, tarafların akraba olması halinde 20.03.1957 tarihli 1956/12 E. ve 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, görünürdeki satış işleminin miras hukuku veya hibe amaçlı olup olmadığının her türlü delille araştırılması gerektiği, yalnızca akrabalık ilişkisinin hibe olduğunu kabul için yeterli olmadığı ve bu hususun ispatlanması halinde önalım hakkının kullanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, akrabaya yapılan ve tapuda satış olarak görünen ancak gerçekte hibe olduğu iddia edilen pay devrinde, önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyetteki payın devrinin satış değil hibe olması halinde, hibede bedel bulunmadığından önalım hakkının kullanılamayacağı, satış gibi görünen ancak gerçekte akrabalar arasında miras hukuku veya hibe amacıyla yapılan devirlerde 27.03.1957 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca önalım hakkının kullanılamayacağı, bu kapsamda somut olayda taraflar arasında akrabalık ilişkisi ve bağış amacıyla pay devri yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen ziynet eşyası ve paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında senetle ispat kuralının istisnası olan bir akrabalık durumu bulunmadığı, ibraz edilen senedin alacaklısının davacı olmadığı ve davalıya ziynet eşyası ile para verildiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazın, inanılan tarafından üçüncü kişilere devri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, son devralanın iyi niyetli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların akrabalık ilişkisi, taşınmazın değeri ile satış bedeli arasındaki fark ve davacının taşınmazı kullanmaya devam etmesi gibi olgular birlikte değerlendirilerek, son devirlerin muvazaalı olduğu ve davalı kayıt malikinin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, davacının başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle sözleşmesel ilişkinin tanık beyanlarıyla ispat edilebileceği, dinlenen tanıkların davacının iddiasını doğruladığı, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı ve HUMK 440. maddede belirtilen karar düzeltme hallerinden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, taşınmazının dava dışı bir kişiye inançlı işlemle devredildiği ve ardından akrabalık bağı bulunan davalıya geçtiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının taşınmazını dava dışı kişiye inançlı işlemle devrettiğinin ve davalının da bu durumdan haberdar olan veya olması gereken konumda kötü niyetli üçüncü kişi olduğunun tespit edilmesi ve davalının TMK m.1023'ün koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalıya devrettiği taşınmazların inançlı işlem olduğunu ve borcunu ödemesine rağmen taşınmazların iade edilmediğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tefecilik suçundan mahkum olması, davalıların taşınmazın devri sırasındaki kötü niyeti ve davalıların akrabalık ilişkileri gözetilerek inançlı işlemin varlığını kabul eden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.