Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ciddi Kullanım”
- Uyuşmazlık: Davalı adına tescilli bazı markaların, kullanılmadığı iddiasıyla 6769 sayılı SMK'nın 9. maddesi uyarınca iptaline ilişkin açılan davada, markaların kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın ciddi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın ek alanlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalının marka kullanımını ispat yükü altında olduğu, davalı tarafından sunulan delillerin ve bilirkişi raporunun markanın tescilli olduğu sınıflarda ciddi kullanım olduğunu kanıtlamadığı, internet sitesinde slogan olarak kullanımın ciddi kullanım olarak değerlendirilemeyeceği ve davalının yaptığı yayınların 38. sınıfta kullanım oluşturduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların, 5 yıldan fazla süredir kullanılmadığı iddiasıyla iptaline ilişkin açılan davada, davalının markaları ciddi ve etkin şekilde kullandığı savunmasının kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının, ticaret unvanı veya işletme adı şeklinde, marka unsuru öne çıkarmayan kullanımlar olduğunun tespit edilmesi ve bu kullanımların ciddi kullanım olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, beş yıllık süre zarfında Türkiye'de ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan delillerin, markanın 5 yıllık süre içinde ciddi biçimde kullanıldığını kanıtlar nitelikte olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna, davacının daha önce tescilli markalarıyla benzerlik ve karıştırılma ihtimali nedeniyle yaptığı itirazın reddi kararının iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından itiraza konu markaların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 19. maddesindeki ciddi kullanım şartını taşımadığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının marka tescil başvurusuna, davalının daha önce tescilli markasına dayanarak yapılan itirazın reddi üzerine açılan davanın, davalının markasını ciddi biçimde kullanıp kullanmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımını ispata yeterli deliller sunduğu ve davacının marka başvurusunda seçenek özgürlüğünü kullanmak yerine davalının markasına yanaştığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli iki markanın, kullanılmadığı iddiasıyla iptal ve sicilden terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, markalarını ciddi anlamda kullandığına dair yeterli ve geçerli delil sunamaması ve ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin markaların iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusunun davacının daha önce tescilli markalarıyla karıştırılma ihtimali nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı markaların ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin aynı konuyu içeren başka bir davanın (İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/133 esas sayılı dosyası) bulunduğu ve bu davanın sonucunun mevcut davada değerlendirilmemesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markanın 11. sınıfta kullanılmadığı iddiasıyla iptali ve sicilden terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının markayı 11. sınıftaki ürünler için ciddi bir kullanımının olmadığının tespit edilmesi ve ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, yerel mahkemenin marka iptaline ve sicilden terkinine ilişkin kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait "MR. ..." markasının kullanılmama nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının markayı ciddi şekilde kullandığına dair yeterli delil sunamaması ve yasal süre içerisinde tescilli bir lisans sözleşmesi de sunulmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince verilen markanın iptaline ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın kullanılmadığı iddiasıyla iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından markanın tescilli olduğu sınıfta ciddi ve ayırt edici unsuru korunarak kullanıldığına dair yeterli delil sunulamadığı, kullanımın pazar payı oluşturacak düzeyde olmadığı ve iptal koşullarının dava tarihinden önce oluştuğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin iptal kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, kullanılmama nedeniyle iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesinde düzenlenen marka iptal hükmünün, kanunun yürürlük tarihinden itibaren kullanılmayan markalar için uygulanabileceği, davalı tarafından markanın ciddi biçimde kullanıldığına dair yeterli delil sunulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markanın 5 yıllık süre içinde ciddi şekilde kullanılmadığı iddiasıyla markanın iptaline ilişkin davada, davalının markayı ciddi şekilde kullandığına dair yeterli delil sunup sunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, markanın ciddi şekilde kullanıldığına dair sunduğu delillerin yetersiz olduğu ve HMK’nın ilgili maddeleri gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.