Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dayanak Tapusu”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro öncesi tapu kayıtları ve zilyetlik iddialarına rağmen, dayanak tapularının dava konusu taşınmazlara uymadığı ve geçerli bir taksim bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul, kısmen red kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı Hazinenin dayanak gösterdiği tapu kaydının, uyuşmazlık konusu taşınmazları kapsamadığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve mahkeme karar gerekçesindeki bazı hataların düzeltilerek onanmasını gerektirecek nitelikte olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacının kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tapunun oluştuğu tarihten önceki döneme ilişkin olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddelerindeki koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiaları ile davalıların zilyetlik ve tescil ilamına dayalı mülkiyet iddiaları arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının belirli sınırları ve miktarı olmadığı, zemine uygulanmasının mümkün olmadığı ve davacıların zilyetliğinin bulunmadığı, buna karşılık davalıların dayandığı tescil ilamının Hazine yönünden kesin hüküm teşkil ettiği, davalıların zilyetliğinin bulunduğu ve tapu kayıtlarının zemine uygulandığı gözetilerek mahkemenin davacıların davasının reddine ve davalıların adına tescile karar vermesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı ve Hazine adına tescil edilen kısım üzerindeki muhdesatların tapu kütüğüne şerh edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünün beyanlar hanesine, Medeni Kanun'un 1008, 1009 ve 1010. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğü'nün 46. ve devamı maddelerinde belirtilen hususlar dışında şerh verilebilmesi için kanuni dayanak gerektiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesine dayalı tapusuz taşınmaz tescil davalarında muhdesat şerhi için özel bir kanun hükmü bulunmadığı gözetilerek, önceki bozma kararında muhdesat şerhine ilişkin kısmın hatalı olduğu kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının sadece bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toprak tevzi tutanakları, krokileri ve ekleri getirtilmeden, tapu kayıtlarının oluşum nedenleri belirlenmeden, komşu parsellerin durumu ve dayanak tapuları incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalıların tapulu taşınmazının bir bölümünün kendi tapulu taşınmazının eksik kaydedilen kısmı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil isteminde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Hazine ve davalıların tapu kayıtlarının dayandığı eski kayıtların tarihleri, sınırları ve oluşum nedenleri ile ilgili araştırma ve incelemeyi eksik yaparak, tarafların tapu kayıtlarının kapsamlarını tam olarak belirlemeden ve özellikle Hazine’nin tapu kaydının dayandığı toprak tevzi kayıtlarını incelemeden karar vermesi, bozma kararına uyulmaması ve eksik inceleme nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Hazine’nin, davalıların üzerlerinde zilyetliklerini sürdürdükleri taşınmazların Hazineye ait olduğunu ileri sürerek açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı ile intikallerinin eksiksiz olarak getirtilmemesi, mahallinde usulünce uygulanarak kapsamının kesin olarak belirlenmemesi, taşınmazların mütegayyip eşhastan intikal edip etmediğinin ve zilyetliğin süre ve niteliğinin araştırılmaması gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir yerin tescili davasında, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı ve Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlikle kazanım şartlarını sağladığı ve kadastro harici bırakılan yerin davacı adına tesciline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu, Hazine'nin ise yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıların murisi adına kayıtlı taşınmazın parçası olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının tüm tedavülleriyle birlikte incelenmemesi, tapu kaydı yöntemine uygun uygulama yapılmaması ve eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalı görülerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacının tapu kaydı kapsamında olduğunu iddia ederek açtığı tapu iptali ve tescil davasında, taraf teşkili ve delillerin değerlendirilmesi hususunda yerel mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, vefat eden davalıların mirasçılarının davaya dahil edilmemesi nedeniyle taraf teşkili sağlanmadan ve tarafların tapu kayıtlarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaza uygulanıp uygulanmadığı hususunda eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1. Derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli taşınmazın kadastro tespitine, davacılar tarafından tapu kaydı, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1. derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği, ancak tapu kaydı ile ediniminin mümkün olduğu, bu nedenle tapu kaydının kapsamının belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.