Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Değer Yönünden Temyiz”
- Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı ve davanın değer yönünden temyiz edilebilirliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların ek karara ilişkin temyiz dilekçesinin yasal süresi geçtikten sonra verilmesi ve davacıların temyiz dilekçesindeki her bir mirasçının payına isabet eden dava değerinin Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalıların temyiz dilekçesinin süre, davacıların temyiz dilekçesinin ise değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında eşi ve çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve davalılar yönünden temyiz kesinlik sınırının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında dava değerinin her bir davalı ve davacı yönünden ayrı ayrı hesaplanması, davalılar ... ve ... yönünden dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve davalı ... yönünden ise delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalılar ... ve ... yönünden temyiz isteminin reddine, davalı ... yönünden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı ve taşınmazın gerçek değerinin belirlenip belirlenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluş tarihi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin yürürlüğe giriş tarihi arasında verilen kararların, 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlem sayılacağı ve usulü kazanılmış hak ilkesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin geriye yürümeyeceği gözetilerek, taşınmazın değerinin tespiti yapılmaksızın temyiz incelemesi yapılıp hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalı çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve tapu iptali ile tescil davasının değerinin temyiz kesinlik sınırını aşıp aşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında her davalı için ayrı dava değeri hesaplanması ve davalı ... yönünden dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması, davalı ... yönünden ise delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, bir davalının temyiz talebinin değerden reddine, diğer davalıya yönelik temyiz talebinin ise reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davalılar arasındaki dava değerinin belirlenmesi ve temyiz kesinlik sınırının aşılıp aşılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması ve dava değerinin davacının miras payına isabet eden miktar olacağı gözetilerek; davalı ... yönünden dava değeri temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz isteminin reddine, davalı ... yönünden ise dava değerinin temyiz kesinlik sınırının üzerinde olması sebebiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin, vekalet sınırlarını aşarak taşınmazın bir kısmını devretmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ve taşınmazın bilgisi ve rızası dışında devredildiğini ispatlayamaması, davalı ... yönünden temyiz talebinin değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve diğer davalılar yönünden de yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı ... hakkında temyiz talebinin değerden reddine, diğer davalılar yönünden ise temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası davasında, davalıların paylı mülkiyetindeki taşınmazlar nedeniyle her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplanan dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve her bir davalı yönünden dava değerinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, davalıların paylı mülkiyetindeki taşınmazlar yönünden hesaplanan dava değerlerinin temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, davacı vekilinin ve bir davalının temyiz istemlerinin reddine, diğer davalının temyiz dilekçesinin ise değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı bazı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması ve her bir davalı yönünden dava değerinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, davalı ... ve ... yönünden dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle bu davalılar yönünden temyiz isteminin reddine, davalı ... yönünden ise, değerlendirmeye alınıp, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması ve hükmün usul ve yasaya uygun olması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmaz tescil davasında, Hazine vekilinin temyiz başvurusunun değer yönünden kabule değer olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastrosu yapılmadığından Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanamayacağı ve temyize konu edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle HMK m. 362 ve m. 352/1-b gereğince Hazine vekilinin temyiz başvurusunun değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik etmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar ... ve ... yönünden, dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz isteminin değerden reddine, davacı ... yönünden ise dosya kapsamına, toplanan delillere ve bölge adliye mahkemesinin gerekçesine göre davalının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesine konu olup olamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurularında, hem davanın değeri hem de temyiz konusu yapılan vekalet ücreti değerinin, davalı vekili yönünden; reddedilen ve temyize konu edilen alacak toplamının davacı vekili yönünden, Yargıtay’ın karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesine tabi olup olmadığı, diğer bir deyişle kararın verildiği tarihte kesinleşip kesinleşmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi uyarınca, kadastro öncesi nedene dayalı açılan davalarda verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yoluna başvurulabileceği, bu hükmün HMK'nın tamamlanmış işlemlere uygulanmamasına ilişkin 448. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.