Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gümrük Vergisi”
- Uyuşmazlık: Satım sözleşmesinin feshi nedeniyle davacının uğradığı müspet zararların tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, taraflar arasında daha önce aynı ticari ilişki kapsamında düzenlenen arabuluculuk tutanağı ile eldeki davanın konusunun farklı olması nedeniyle usul ekonomisi ilkesinin uygulanmasını mümkün görmeyerek davayı reddetmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu kararı onaması usul ve yasaya uygun bulunarak Yargıtay tarafından da onanmıştır. - Uyuşmazlık: Usulsüz tahakkuk ettirilen verginin iadesinde uygulanacak faiz oranı ve başlangıç tarihi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 216. maddesinin iptal edilmeden önceki hali yerine, iptal sonrası oluşan yasal boşluğu ve 2019'daki yeni düzenlemeyi dikkate alarak faiz hesaplaması yapması gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli olan kamu zararının giderilmesi şartının, teknik bir konu olan gümrük vergilerinin miktarının, bilirkişi tarafından belirlenen CIF değeri üzerinden gümrük idaresince hesaplatıldıktan sonra sanığa bildirilmesi ve ödenmesi gerektiği, yerel mahkemece bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına dair gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa, 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde etkin pişmanlık için başvuru zorunluluğu bulunmaması, sanığın lehe değişikliklerden haberdar olması ve ödeme iradesi göstermemiş olması, makul sürenin de gözetilmesiyle hükmü etkilemeyecek nitelikteki eksik bilgilendirilmenin bozma nedeni yapılmaması gerektiği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilerek Özel Daire kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının, sanıkların transit beyannamesi ile nakledilen taklit marka ürünleri gümrük bölgesine sokmaları eyleminin 6769 sayılı Kanun'da düzenlenen “ithal etmek” seçimlik hareketine karşılık gelmesine rağmen, suç tarihinde yürürlükte olan kanunda bu eylemin suç olarak tanımlanmamış olması ve fail lehine olan kanunun uygulanması ilkesi gözetilerek, sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının, suça konu ürünlerin iadesine ilişkin kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işyerinde ele geçirilen kaçak sigaraların ticari amaçla bulundurulup bulundurulmadığı ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen kaçak sigara miktarının ticari amaçla bulundurulduğuna delalet ettiği, yerel mahkemenin sanığın suç kastını ve ticari amacını reddeden savunmasını kabulünün isabetsiz olduğu, ayrıca suç tarihinden sonra 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yapılan lehe değişikliklerin sanık lehine değerlendirilmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Çin menşeli klimaları Vietnam menşeli olarak göstererek dampinge karşı vergi ödememek suretiyle kaçakçılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, uzun süre klima ithalatı işi ile iştigal etmeleri, Çin’den ithal ettikleri klimalarla Vietnam’dan ithal ettikleri klimaların aynı olması, siparişleri doğrudan Çin firması ile yapmaları ve Vietnam'da yapılan işlemlerin eşyaya menşe kazandırmaması gibi hususlar gözetilerek, sanıkların kast unsurunun gerçekleştiği ve eylemlerinin suçun unsurlarını oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı gümrük müşavirinin, davacı ithalatçı adına yaptığı gümrük işlemlerindeki kusurlu eylemleri nedeniyle davacının uğradığı zararın tazminine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gümrük müşavirinin vekaletname kapsamındaki yükümlülüklerini kusursuz olarak yerine getirdiği, davacının idari para cezası ve vergi cezasına itiraz yoluna başvurmadığı ve gerekli kayıt belgelerini ibraz etmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçuna ilişkin olarak gerçekleştirilen arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve hukuka uygun olması halinde ele geçirilen kaçak sigaraların miktar itibariyle ticari mahiyet arz edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik direnme kararının kapsamına göre, usulüne uygun arama kararı veya yazılı arama emri olmaksızın araçta yapılan arama sonucu elde edilen kaçak sigaraların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı, dosyada sanığın mahkumiyetine yeterli başka delil de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Düz-flat rack konteyner ile yapılan denizyolu taşımasında, yükte meydana gelen hasarın taşıyıcının gözetim yükümlülüğünün ihlalinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düz-flat rack konteynerde, yükün konteynere yüklenmesi gönderen tarafından yapılsa dahi, taşıyıcının yükün güvenli deniz taşımasına uygunluğunu gözetme ve denetleme yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüğün ihlali halinde taşıyıcının sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin taşıyıcının sorumluluğunu reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.