Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gerekçe ile Hüküm Arasında Çelişki”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin kadının kabul edilen boşanma davasına ilişkin istinaf hakkının bulunup bulunmadığı ve bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesiyle hüküm fıkrası arasında çelişki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin gerekçesinde davalı erkeğin kadının kabul edilen boşanma davasına ilişkin istinaf talebinin incelenmeyeceği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılması ve hüküm fıkraları arasında da çelişki bulunması bozma sebebi olarak değerlendirilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Değer artış payı ve katılma alacağı davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde davacı ve davalı vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verildiği belirtilirken hüküm fıkrasında sadece davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gözetilerek karar usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptal-tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından feragat edilmesi üzerine verilen reddine kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve bölge adliye mahkemesinin gerekçe ile hüküm kısmı arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin gerekçesinde davaya konu taşınmazın davalıya ait olmadığı ve bu nedenle aile konutu şerhi konulamayacağı belirtilerek ilk derece mahkemesinin gerekçesinin düzeltildiği, ancak hüküm kısmında davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağından yapılan indirimin gerekçede belirtildiği gibi %50 oranında olup olmadığı ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 2/3’ünde çalıştığı kabulüne rağmen, indirimi bu orana göre hesaplanan miktar üzerinden değil, toplam tutar üzerinden yapması nedeniyle gerekçe ve hüküm arasında çelişki bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, yerel mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve uygulanacak hukukun Türk Hukuku mu yoksa Rusya Hukuku mu olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin hizmet süresi yönünden gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle bozma ilamına, yerel mahkemece eylemli olarak uyulduğu ve uygulanacak hukuk yönünden ise eleştiri mahiyetindeki belirlemeye karşı verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hizmet tespiti davasına ilişkin kararın hüküm fıkrası ile gerekçe bölümü arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve kararın infaza elverişli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki bulunan ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin olarak hangi tarihler arasında istemin kabul edildiği ve hangi tarihler arasında istemin reddedildiği açıkça belirtilmek suretiyle infaza elverişli bir hüküm kurulduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davacı ve fer'i müdahilin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilip değiştirilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının gerekçesinde ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirildiği, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucunu doğuracak şekilde karar verildiği ve HMK'nın 359. maddesine aykırı olarak hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, istinaf mahkemesinin gerekçesinde kusur oranlarını değiştirip hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesini onaması nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gerekçesinde kusur oranlarını belirleyip hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebini esastan reddetmesi, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yarattığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında verilen kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olduğu belirtilirken, hüküm fıkrasında bu miktarların artırılmış olması ve gerekçede belirtilen tazminat miktarı ile hüküm fıkrasında yer alan tazminat miktarının farklı olması nedeniyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında ziynet alacağı konusunda gerekçe ve hüküm arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde davacı kadının ziynetlere ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verildiği belirtilirken hüküm kısmında davalı erkeğin ziynet eşyalarına ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratıldığı, mahkeme kararlarının gerekçesinin hükümle uyumlu, açık ve anlaşılabilir olması gerektiği gözetilerek ziynet alacağı yönünden karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde belirtilen katılma alacağı miktarı ile hüküm fıkrasında belirtilen miktar arasında çelişki bulunduğu, bu durumun gerekçeli karar ile hüküm arasında uyumsuzluk oluşturduğu ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, bölge adliye mahkemesinin gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve ilk derece mahkemesi hükmünün kısmen onanmasının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin gerekçesinde kadının az kusurlu olduğu belirtildiği halde hüküm fıkrasında erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi ve gerekçede belirlenen yoksulluk nafakası miktarı ile hüküm fıkrasında yer verilen miktarın farklı olması nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu ve ayrıca HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesinin istinaf edilen bütün hususlarla ilgili yeniden hüküm kurması gerekirken ilk derece mahkemesi hükmünün kısmen onanmasının hukuka aykırı olması gözetilerek temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.