Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kök Parsel”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında oğlu üzerine yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığı, muvazaa olması halinde davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü ile tapu iptali mümkün olmayan taşınmazlar için tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, ayrıca harici satış iddiasına dayalı müdahil davacıların talepleri ile diğer davaya katılma taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı tarafından kabul edilmiş olması nedeniyle bir kısım müdahil davacıların davasının kabulüne, asıl ve birleşen davadaki muvazaa iddiasının ise kısmen sübut bulduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescile ve istekle bağlı kalınarak tazminata hükmedilmiş ise de, muvazaa iddiasının ispatı için tüm taşınmazların kök tapu kayıtları ve imar dağıtım cetvellerinin getirtilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılması, miras paylarının tespiti, müdahil davacıların davalarının davalı tarafından kabulü karşısında mirasçılar aleyhine sonuç doğurması nedeniyle muvazaalı olarak kabul edilip reddine karar verilmesi, davaya katılma talepleri hakkında hüküm kurulması gerektiği, ayrıca bazı taşınmazlar yönünden eksik inceleme yapıldığı, hatalı paylar üzerinden hüküm kurulduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulamasının iptali üzerine kök parselin ihyası ve tescili talebiyle açılan davada, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hüküm gereğince davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hükmün, iptal edilen imar uygulamaları nedeniyle kök parsellere dönüşün mümkün olmadığı durumlarda öncelikle idarece uygun bir yer tahsisi veya bedel ödenmesi gerektiğini düzenlediği, davacının ise imar uygulaması öncesinde mülkiyet hakkı bulunduğu ve yeni yasal düzenlemenin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptaline rağmen kök parsele dönüşün mümkün olmaması halinde uygulanacak yasal düzenleme nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra ile imar uygulamalarının iptali halinde kök parsele dönüşün mümkün olmadığı durumlarda hak sahiplerine yeni yer tahsisi veya bedel ödenmesi öngörüldüğü, bu düzenlemenin somut olayda uygulanabilirliği ve davacının mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve mirasbırakandan yapılan temliklerin muvazaalı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu ve davalıların bu muvazaadan haberdar olup iyiniyetli olmadıkları, ayrıca mahkemenin, davalıya geçen pay oranını ve imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerdeki payları tespit etmeden eksik inceleme ile hüküm kurduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kök mirasbırakanın mirasçıları arasında yer almasına rağmen veraset ilamında isminin bulunmaması ve miras payının ketmedilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kök mirasbırakanın mirasçısı olduğunun ve hatalı veraset ilamı nedeniyle miras payının ketmedildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının temyiz isteminin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia olunan mera vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, geçmişte kesinleşmiş mahkeme kararıyla mera olarak tespit edildiği ve davacının imar ve ihya faaliyetlerinin bu vasfı değiştirmeyeceği gözetilerek, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında, mahkemenin bozma kararına karşı verdiği direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararından sonra yeni deliller toplayarak ve bu delillere dayanarak önceki kararından farklı bir gerekçe ile hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın, kök parsel üzerinden açılan davanın kesinleşmesiyle oluştuğu ve hak düşürücü sürenin kök parselin kadastro tespit tarihinden itibaren işlemeye başladığı gözetilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı satışların muvazaalı olup olmadığı ve davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma öncesi parsellerdeki temlik konusu payların, toplulaştırma sonrası oluşan yeni parsellerdeki oranının tespit edilmemesi ve davalının temlik dışı intikal yoluyla edindiği payın da hesaba katılarak fazla pay üzerinden iptal-tescil hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atıldığı, imar planı iptal edilse de yeni bir imar uygulaması yapılmadığı, kök parselin kamuya tahsisli olması nedeniyle yeni uygulamada da dönüşüm yapılamayacağı ve kök parselin fiilen yol ve park alanında kaldığı gözetilerek, emsal kıyaslamasıyla belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın gerçek maliki ile mirasçıları arasında kimlik tespiti ve tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, komşu parsellerin tapu kayıtları ve kadastro tutanakları incelenmediği, nüfus kayıtları ve kolluk araştırmasıyla kimlik tespiti yapılmadığı, yerinde keşif ve tanık dinlemesi gibi deliller toplanmadığı gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ketmi veraset nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın payının davalıya intikalinden sonraki imar uygulaması sonucu oluşan parseller üzerindeki davacıların haklarının kapsamı ve davalıya ait payların tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara uymayarak, özellikle imar parsellerine isabet eden miras paylarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırmadan, HMK’nın 125. ve 297/2. maddelerine aykırı ve infazı mümkün olmayan bir karar vermesi, usuli kazanılmış hak ilkesi ve taraf teşkili konusunda da eksiklikler bulunması gözetilerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.