Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tescil.”
- Uyuşmazlık: Kadastro komisyonunun ek kararı ile Hazine adına tescil edilen taşınmazın, daha önce kesinleşmiş kadastro tutanağı ile davacıların murisi adına tespit ve tescil edilmiş olması nedeniyle yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş kadastro tutanağı ile davacıların murisi adına tespit ve tescil edilen taşınmaza ilişkin, sonradan kadastro komisyonunca verilen Hazine adına tescil kararının kesinleşmiş sicile karşı hüküm ifade etmesinin mümkün olmadığı, komisyon kararının tapunun sicilini himaye altına almaktan çıkarmadığı ve aslen tahdit ve tespiti kesinleşen parsele karşı komisyonca ek karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birleştirilerek görülen kadastro öncesi tapu iptali ve tescili ile kadastro sonrası tescil harici bırakılan kısma ilişkin tescil davalarının birleştirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların aynı yargı çevresinde açılmış olmasına rağmen, yasal dayanakları, inceleme yöntemleri ve verilecek kararların birbirini etkilememesi gözetilerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. ve 167. maddeleri uyarınca davaların ayrılması gerektiği ve bu husus gözetilmeden verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılıp sayılmayacağı ve orman kadastrosundan önce kesinleşen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve daha önce Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi'nde aynı taraflar arasında aynı konu hakkında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında "dere yatağı" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının kadastro öncesi zilyetliğine ilişkin iddiasını incelemeden ve gerekli kamu tüzel kişilerini davaya dahil etmeden eksik inceleme ile hüküm kurması, ayrıca tescil harici bırakılan taşınmaz için yirmi yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz üzerine açılan davada, taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesinin uygulanması ve kadastro sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan alanların mülkiyeti konusunda anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sulh sözleşmesinin, kamu malı niteliğindeki yollar dışında kalan kısımlar yönünden geçerli olduğu, davacının kadastro sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan alanın değerinin kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz talebinin değerden reddi gerektiği ve davalı Hazine'nin tapulu taşınmazlar yönünden davalı sıfatı bulunmaması nedeniyle temyiz hakkının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davacı adına tescil edilen parseller arasında yol olarak tescil harici bırakılan alanın iptali ile davacı adına tescili ve kadastroda yol olarak tescil edilmeyen ancak davacıya göre gerçekte yol olan alanın yol olarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurması, ayrıca infazda tereddüte mahal verecek şekilde hüküm tesis etmesi ve yasal ilanları yapmadan hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinin tapuya tescili davasında, Hazine'nin paydaş olarak dikkate alınıp alınmaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmesinden önce tapu tescili yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine konu taşınmazda paydaş olan Hazine'nin davada taraf olarak yer almaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmeden tapu tescilinin yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu oluşan ve davalı belediye adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu oluştuğu, davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili ile kadastro harici bırakılan taşınmazın tescili davasında, davacının zilyetliğinin tescile esas teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın ne olarak tescil harici bırakıldığı, imar durumu, hava fotoğrafları gibi hususların yeterince araştırılmadan ve 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilan yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında, kadastro mahkemesinin hükmen tescil kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinin hükmen tescil kararı kesin hüküm teşkil ettiğinden ve davacının zilyetlikle iktisap iddiasının bu karara karşı açılması gereken tespit itirazı davasında ileri sürülmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.