Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kapanan Kadastral Yollar”
- Uyuşmazlık: Davacı, endüstri bölgesi ilan edilen bir alanda bulunan ve Hazine adına tescil edilen kapanan kadastral yolların kendi adına tescilini talep etmiş, davalı Hazine ise 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun ilgili hükmüne dayanarak tescilin yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun dava tarihinden sonra yürürlüğe giren hükmüne göre endüstri bölgesi sınırları içindeki kapanan kadastral yolların Hazine adına tescil edileceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının, davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği hususunda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, dava konusu taşınmazdaki kapanan yolların kanuna aykırı olarak Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve adına tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Endüstri bölgesi sınırları içerisinde kalan kapanan kadastral yolların 4737 sayılı Yasa'nın 4/A maddesi gereğince Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kısmen kabul kararı ve istinaf mahkemesinin bu kararı onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle bedelin iadesine ve tapu iptaline ilişkin asıl ve karşı davalarda, istinaf mahkemesinin yasal faize hükmetmesi ve karşı davayı kabul etmesi doğru mudur?
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin tacir olması ve ilişkinin ticari iş niteliğinde olması nedeniyle yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi gerektiği, ancak karşı davanın kabulüyle ilgili istinaf kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı idarenin iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve kamulaştırma işleminin tapu iptali ve tescil talebine etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, davacı belediyenin ise kamulaştırma bedelini ilgili belediyeden tahsil etme imkanının bulunduğu ve davalı idarenin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, belediye tarafından yol olarak tescil edilip daha sonra satılan taşınmazların yolsuz tescil edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kapanan yolların belediye adına tescilinin 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi ile düzenlendiği, taşınmazların imar öncesinde Hazine ile mülkiyet bağlantısı bulunmadığı ve idari işlemin iptalinin Hazine'ye mülkiyet hakkı sağlamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1988 tarihli imar uygulaması sırasında, davacıların mirasbırakanının paydaşı olduğu 183 ve 325 parsel sayılı taşınmazların özel parselasyona konu olup olmadığı, bedelsiz olarak yola terk edilip edilmediği ve bedelsiz terkin kabulü halinde 325 parseldeki DOP kesintisinin bedeline hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 2981/3290 sayılı Kanun’un 10/c maddesine dayanılarak yapılan imar uygulaması sırasında DOP haricinde yapılan fazla kesintinin yasal dayanağı bulunmadığı ve mülkiyet hakkına kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye encümen kararıyla kapanmış yol olarak tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yolların köy veya belediye adına tescil edilebileceği ve dosya kapsamında yapılan incelemede belediyenin bu yasal dayanağa uygun hareket ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle açılan tazminat davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme ortaklık payı kesintisinin, İmar Kanunu'nun 18. maddesinde idareye tanınan yetkiye dayanılarak tek taraflı olarak tesis edilen ve mülkiyeti sona erdiren bir idari işlem olması ve idarenin bu eyleminden kaynaklanan tazminat davalarında adli yargının görevli olması gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun 3. maddesine dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın belediyeye devri talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 775 sayılı Kanun'un yürürlükten kaldırılmasına rağmen kazanılmış hakların korunması gerektiği, belediyenin dava konusu taşınmazın devri için gerekli koşulları sağlayıp sağlamadığının ve taşınmazın akıbetinin tam olarak araştırılmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının mirasbırakanının hissesinin bulunduğu taşınmaza ilişkin imar uygulamasında yapılan bedelsiz terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde 2981 sayılı Kanun'un 10/b maddesine göre kadastro tespiti değil, 10/c maddesi uyarınca şuyulandırma işlemi yapıldığı, bu işlem sırasında düzenleme ortaklık payı kesintisi dışında ayrıca yapılan bedelsiz terkin işleminin mülkiyet hakkına kamulaştırmasız el koyma niteliğinde olduğu ve bu nedenle özel parselasyon veya fiili taksim hususunda keşif ve bilirkişi incelemesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmazda imar uygulaması yapılması karşılığında yapılan şartlı bağıştan, hibe şartının ortadan kalktığı iddiasıyla bağıştan rücu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planının iptaline rağmen, imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmemesi ve davacıların imar parsellerini üçüncü kişilere satarak tasarrufta bulunmaları nedeniyle bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.