Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişisel İlişki Süresi”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kapsam ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında kurulan mevcut kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına, babalık duygularının tatminine ve çocuğun gelişimi için yetersiz olduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek babanın çocukla her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu, dini bayramlar, temmuz ayı ve sömestr tatili boyunca daha uzun süreli kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi, kişisel ilişki süresinin artırılması, yatılı kişisel ilişki tesisi ve kişisel ilişkinin kaldırılması/sınırlandırılması taleplerine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocuğun velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine rağmen, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, eğitim durumu ve sosyal inceleme raporları dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki düzeninin yetersiz olduğu, fakat belirlenen yeni kişisel ilişki düzeninin de çocuğun okul durumunu ve annenin velayet görevini olumsuz etkileyecek şekilde düzenlendiği, telefonla görüşme hakkının kişisel ilişki kapsamına alınmasının gereksiz olduğu ve annenin bu konuda yükümlülük altına sokulamayacağı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile kişisel ilişki düzeninin yeniden belirlenmesi gerektiğine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek bölge adliye mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen kişisel ilişki hükmünün, çocuğun üstün yararı gerekçesiyle babanın talebi üzerine yeniden düzenlenmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden değerlendirilebileceği ve çocuğun baba sevgisinden mahrum bırakılmaması gerektiği gözetilerek, mahkemece yeterli araştırma yapılmadan verilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevinde bulunan baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin, babanın tahliyesine kadar kaldırılmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın cezaevinde olması, çocuğun babasıyla görüşmemek istemesi, uzman raporları ve çocuğun psikolojik durumu gözetilerek, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına olmayacağı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi üzerine, yatılı kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince alınan sosyal inceleme raporları ve mahkeme gözlemi sonucunda baba ile çocuk arasında yatılı olmayan kişisel ilişki tesisine karar verilmesine rağmen, davalı annenin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı babanın istinaf yoluna başvurmaması ve sosyal inceleme raporuna aykırı şekilde kişisel ilişkinin yatılı olarak tesis edilmesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babası ile anne arasındaki velayeti annede bulunan çocuklar için kişisel ilişki kurulması talebinde, kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun yüksek menfaatine uygunluğu ve süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin arttırılması ve yatılı olarak düzenlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ile iştirak nafakasının artırılıp artırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, çocuğun babadan uzun süre ayrı kalmasının çocuğun aidiyet duygusunu zedeleyebileceği, mevcut kişisel ilişki şeklinin yetersiz olduğu ve babalık duygularını tatmin etmeye elverişli olmadığı, iştirak nafakası miktarının da tarafların ekonomik durumları ve çocuğun ihtiyaçları gözetildiğinde hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırarak kişisel ilişki günlerinin arttırılmasına ve nafakada artışa karar vermiş, Yargıtay da bu kararı usul ve yasaya uygun bularak onamıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış anne tarafından açılan, baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi davasının kabulünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun babasıyla kişisel ilişki kurmaya devam etmesi, babasının sonrasında fiziksel şiddet uygulamaması, uzman raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair kanıt bulunmadığı ve koşulların değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebileceği gözetilerek annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ve babayla çocuk arasında boşanma kararıyla kurulan kişisel ilişkinin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmadığından karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, velayeti babada olan çocuklarla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukların üstün yararı gözetilerek, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuklar ile anne arasındaki bağı tamamen koparacağı ve çocukların üstün yararına uygun düşmeyeceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin kişisel ilişkiyi kaldıran kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmayacağı veya nasıl düzenleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve uzman raporları değerlendirilerek, çocuğun üstün yararı gözetilerek babanın kişisel ilişki talebinin kabulüne ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.