Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Markanın İptali”
- Uyuşmazlık: Tanınmış bir markanın, tescilli olduğu ancak kullanılmayan mal sınıfları bakımından, 556 sayılı KHK'nin 14. ve 42. maddeleri uyarınca kısmen iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 556 sayılı KHK'nin 14. maddesindeki kullanım zorunluluğunun tanınmış markalar için de geçerli olduğu, tanınmış markanın kullanılmayan mal veya hizmetler bakımından kısmi iptal talebinin KHK'nin amacına aykırı olmadığı ve bu hususta tanınmış markalar için bir ayrıcalık tanınmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların davacının daha önce tescil ettirdiği markalarla benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ve bir markanın da kullanılmama nedeniyle iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait 2007/53435 sayılı DURAFLEX markasının son beş yılda ciddi ve etkin şekilde kullanıldığına dair bilirkişi raporları ve diğer deliller gözetilerek, markanın kullanılmaması nedeniyle iptaline dair davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Diğer markaların hükümsüzlüğüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Benzerlik iddiasıyla marka tesciline yapılan itiraz üzerine verilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve tescilli markanın hükümsüzlüğü ile kullanılmama nedeniyle diğer markanın iptali talepli davalardır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak, itiraza konu marka ile davacı markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu ve iltibasa yol açabileceği gerekçesiyle marka tesciline itirazı kabulüne ve hükümsüzlük talebini onamasına dair kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli iki markanın, kullanılmadığı iddiasıyla iptal ve sicilden terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, markalarını ciddi anlamda kullandığına dair yeterli ve geçerli delil sunamaması ve ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin markaların iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin markanın kullanılmaması nedeniyle iptaline ilişkin 556 sayılı KHK'nın 14. maddesini iptal etmesi üzerine açılmış bir marka iptal davasında, davanın reddine mi yoksa konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına mı karar verileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle oluşan hukuki boşluğa dayanarak davanın reddine karar vermesine karşılık, Özel Daire'nin davanın hukuki dayanağı kalmadığı için konusuz kaldığı gerekçesiyle kararı bozması üzerine, yerel mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı, önceki kararında bulunmayan yeni bir gerekçe (davanın açıldığı tarihte henüz 5 yıllık sürenin dolmamış olması) ile direnmesi üzerine, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin marka başvurusunun kendi tescilli markalarıyla karıştırılma ihtimali yarattığı iddiasıyla açtığı marka iptal ve hükümsüzlük davasında, YİDK kararının iptali ve marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliklerin bulunduğu, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu ve davalı marka başvurusunun davacının tescilli markalarıyla hukuken çeliştiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ve YİDK kararının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği ve kullanmama süresinin hesabında daha önce açılan davanın dava tarihinin mi yoksa kesinleşme tarihinin mi esas alınacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 556 sayılı KHK'nin 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ve yerine yeni bir kanuni düzenleme gelmemesi nedeniyle, kullanılmayan markaların iptaline ilişkin bir yaptırım hükmü kalmadığı ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait "MR. ..." markasının kullanılmama nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının markayı ciddi şekilde kullandığına dair yeterli delil sunamaması ve yasal süre içerisinde tescilli bir lisans sözleşmesi de sunulmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince verilen markanın iptaline ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait "..." markasının kullanılmama gerekçesiyle iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait "..." markasının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesi kapsamında kullanılmadığının tespit edilmesi ve davalının seri marka kullanımı iddiasının da ispatlanamaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, kullanılmama nedeniyle iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesinde düzenlenen marka iptal hükmünün, kanunun yürürlük tarihinden itibaren kullanılmayan markalar için uygulanabileceği, davalı tarafından markanın ciddi biçimde kullanıldığına dair yeterli delil sunulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 5 yıllık süre içinde kullanılmadığı iddiasıyla kısmi iptaline ilişkin dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, kullanılmama nedeniyle marka iptal davasında ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, usulüne uygun tebligatlara rağmen cevap vermemesi ve markayı kullandığına dair herhangi bir delil sunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin marka iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.