Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasçıların İstinaf Hakkı”
- Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçının, terekeye ilişkin davada istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra terekeye ilişkin davada mirasçının dava takip yetkisinin kalmadığı ve istinaf yoluna başvurma hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, mirasçının yaptığı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçının açtığı davada istinaf hakkının tereke temsilcisine ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkisinin sona erdiği ve istinaf hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmeyen ilk derece mahkemesi kararına karşı mirasçı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK 352/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkek, boşanma kararı kesinleşmeden vefat ettiği için, mirasçılarının anlaşmalı boşanma kararına karşı istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı ve davaya kusur belirlenmesi yönünden devam edip edemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararının taraflara tebliğinden sonra yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurulmadığı ve istinaf süresi dolduktan sonra davacının vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının istinaf hakkı bulunmadığı, ayrıca evliliğin ölümle sona ermesi nedeniyle kusur tespiti talebinin de hüküm ifade etmeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın mirasçılarının, diğer tarafın istinaf başvurusunun reddine dair bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'ya göre, istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yalnızca istinaf başvurusunda bulunan tarafın temyiz hakkı olduğu, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın mirasçılarının temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi atanmışken, mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasına ilişkin istinaf başvurusunun mirasçılar tarafından yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra terekeye ilişkin davaları takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, mirasçıların vekilinin aynı zamanda tereke temsilcisinin de vekili olması sebebiyle yapılan istinaf başvurusunun tereke temsilcisi adına da yapılmış sayılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların dava takip yetkisinin sona erdiği ve istinaf hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, mirasçı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK 352/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine dair verilen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, vefat eden davalının mirasçılarına mahkeme kararının tebliğ edilmemesi nedeniyle mirasçıların istinaf haklarını kullanamamaları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davalıya tebliğ edildiği tarihte davalının vefat etmiş olması ve mirasçılarına tebliğ edilmemesi nedeniyle mirasçıların istinaf başvuru haklarının kullanılabilmesi için gerekli sürecin işletilmemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususu gözetmeksizin karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın terekesine temsilci atandıktan sonra mirasçının, terekeye ilişkin davada istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra terekeyi temsil ve dava takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, mirasçının artık davayı takip yetkisinin olmadığı ve bu nedenle istinaf yoluna başvuru hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçıların açtığı davaya devam edip edemeyecekleri ve mirasçıların istinaf başvurusunun reddi üzerine davalıların katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacakları hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçıların dava takip yetkisinin sona erdiği, ilk derece mahkemesi kararının tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği ve temsilcinin istinafta bulunmadığı, dolayısıyla mirasçıların ve davalıların katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama sırasında vefat eden erkeğin mirasçıları ile sağ kalan kadın arasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olup olmadığı ve miras haklarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının, erkeğin vefatından sonra boşanma davasından feragat etmesiyle erkeğe yüklenen kusurları affetmiş sayıldığı ve bu sebeple erkeğe kusur yüklenemeyeceği, ayrıca kadının da kusurlu davranışlarının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların tapu iptali ve tescil davasını istinaf etme yetkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların terekeyi ilgilendiren davalarda dava takip yetkisinin sona erdiği ve istinaf hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, tereke temsilcisinin istinaf etmediği kararı mirasçıların istinaf etmesinin HMK 352/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eşin ölümü üzerine, evlilik birliğinin ölümle mi yoksa daha önce kesinleşen boşanma hükmüyle mi sona erdiği ve mirasçıların kusur belirlemesi aşamasında delil sunma haklarının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadın vekilinin boşanma hükmünün kesinleşmesi talebinin davalının ölümünden önce yapıldığı ve bu nedenle boşanma hükmünün ölümden önce kesinleştiği, dolayısıyla evlilik birliğinin ölümle değil boşanmayla sona erdiği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.