Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Orman Şerhi”
- Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına kayıtlı parsele 1987 yılında konulan orman şerhinin aynı yıl yapılan ifraz işlemiyle ortadan kalktığı, davacının tazminat isteminin de dava tarihi itibarıyla zamanaşımına uğradığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydına orman şerhi konulan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu tutulmasını öngören 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, tapu kaydına orman şerhi konulduktan *sonra* taşınmazı satın almış olmaları nedeniyle, tapu sicil kaydındaki şerhe rağmen taşınmazı devralmaları sebebiyle iyi niyetli ve dürüst davrandıklarından söz edilemeyeceği ve bu nedenle zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tazminat isteminin kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın tazmini davasında, davacının tapu kaydındaki orman şerhini bilerek taşınmazı satın almasının tazminat istemine engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydına orman şerhi konulmasına rağmen satış ve devir engeli bulunmayan taşınmazı satın alan davacının, şerhi bilerek taşınmazı edinmiş olmasının illiyet bağını kesecek derecede kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması ve bu durumun mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında adil bir denge kurulmasını engellemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydına orman şerhi konulması ve orman kadastrosu nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydına orman şerhi konulması nedeniyle davacının mülkiyet hakkının kısıtlanması ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat hakkının doğduğu gözetilerek, taşınmazın arazinin net gelir metoduna göre değerlendirilmesi ve gerçek bedelinin Hazine'den tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman şerhinin tapuya geç işlenmesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman sınırları içine alınmasına rağmen tapu kaydına geç işlenen orman şerhinin, daha önce kesinleşen kamulaştırmasız el atma davasında taşınmazın arsa vasfında değerlendirilerek belirlenen tazminata etkisi olmadığı ve davacının bir zararının doğmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eylemli orman olarak tescil edilen taşınmazın tapu kaydındaki orman şerhinin kaldırılması ve davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın orman idaresine tahsis edilmiş eylemli orman olması ve bu nedenle özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu kaydına zilyetlik şerhi verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, davacının tapu kaydındaki orman şerhini görerek taşınmazı satın almış olmasının tazminat istemine engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının orman şerhi bulunan taşınmazı satın almış olmasının, TMK m.1007'de düzenlenen Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve illiyet bağını kesecek kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulması sonucu mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz maliklerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının orman şerhi nedeniyle kısıtlanması sebebiyle maliklerin uğradığı gerçek zararın, taşınmazın emsal değerine göre hesaplanarak Hazine tarafından tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulan taşınmaz sebebiyle davacıların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmeleri.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulmasıyla davacıların mülkiyet hakkının kısıtlanması sebebiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tazminat hakkı doğduğu ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında, davacının orman şerhi varken taşınmazı satın almasının tazminat istemine etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının orman şerhi varken taşınmazı satın alması, illiyet bağını kesecek kötü niyetin ispatı sayılamayacağı ve tapu sicilinin güvenilirliğinden sorumlu olan devletin kusursuz sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman sınırları içinde kalan ve tapusu iptal edilen taşınmaz nedeniyle, tapu kaydına orman şerhi konulduktan sonra taşınmazı satın alan davacının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tapu kaydına orman şerhi konulduktan sonra taşınmazı satın alması nedeniyle, tapu sicilinin tutulmamasından kaynaklanan bir zararının olmadığı ve zarar ile tapu işlemleri arasında illiyet bağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra yoluyla satışı yapılan taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapuda tescil edilememesi nedeniyle Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydında "parselin ormanla ilişkisi vardır" şerhinin bulunmasına rağmen tapu müdürlüğünün icra müdürlüğüne gönderdiği yazıda taşınmaz üzerinde başka takyidat bulunmadığını belirtmesi nedeniyle oluşan zararın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir hata olarak değerlendirilemeyeceği ve 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.