Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Otoyol Kamulaştırması”
- Uyuşmazlık: Otoyol yapımı nedeniyle kamulaştırılan arazi için belirlenen bedelin ve kamulaştırmadan arta kalan kısma ilişkin değer kaybı tespitinin doğru olup olmadığı ile vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı gözetilmeden hüküm kurulması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve el atılmayan kısımda değer düşüklüğü olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, el atılan kısmın bedelinin tespitinde usul ve yasaya uygunluk görürken, el atılmayan kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumunun otoyol yapımı nedeniyle kısıtlandığı gerekçesiyle değer düşüklüğü konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekliliği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, kamulaştırılan kısmın yüzölçümünün hatalı gösterilmesi dışında hukuka uygun olduğu, bu hususun da yeniden yargılama gerektirmediğinden 1086 sayılı HMK'nın 438. maddesinin 7. bendi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsiline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uyularak hükmedilen bedelin tespitinde ve davalı idareden tahsilinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ve bedelinin tahsili konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 1983 yılından sonra fiilen el atıldığı, arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesinde ve davacı yararına hükmedilen nispi vekâlet ücretinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tüzel kişiliğinin sona erip ermediği ve buna bağlı olarak kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi davasında taraf ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5018 sayılı Kanun'da Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliğini kaldıran açık bir düzenlemenin bulunmaması ve Anayasa 123/3. maddesi uyarınca kanunla kurulan bir kamu tüzel kişiliğinin yine bir kanunla kaldırılıncaya kadar tüzel kişiliğinin devam etmesi gözetilerek, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün davada taraf ehliyetinin olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkinine ilişkin davada, bozma kararı sonrası fark bedelin yatırılmaması nedeniyle davanın reddedilmesine itiraz edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma sonrası fark kamulaştırma bedelinin süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddedilmesi doğru bulunmuş ancak, bozma öncesi yatırılan bedelin iadesine ve ilk kararla tapuda yapılan değişikliğin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ile eklentilerinin bedellerinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma çalışmaları sonucu davacının yeni bir parselde hak sahibi olması, eski parseldeki zeminle ilgili davanın konusuz kalmasına sebep olurken, taşınmaz üzerindeki müştemilatların bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmadan arta kalan kısmın geometrik durumu, yüzölçümü ve konumu dikkate alındığında değer kaybının %10'dan fazla olacağı değerlendirilerek, yol ile kot farkı ve otoyola çıkış gibi hususların da değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arta kalan kısmının değer kaybına uğrayıp uğramadığı ve bu kaybın kamulaştırma bedelinden indirilip indirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın arta kalan kısmının imar durumu, akaryakıt istasyonu ruhsatı alınıp alınamayacağı, ulaşımın engellenip engellenmeyeceği, Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmelik hükümleri gözetilerek ek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bu bedele uygulanacak faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın güncel tapu kaydı üzerinden değerinin hesaplanması, yenileme sonrası oluşan durumun dikkate alınması, iptal edilen kanun hükmü gereğince faizin uygulanması gerektiği ve bozma öncesi kararla hükmedilen bedellerin de faize dahil edilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.