Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Protokolden Kaynaklı Alacak”
- Uyuşmazlık: Davacının, daha önce açtığı ve kısmen kabul edilen protokolden kaynaklı alacak davasından sonra, aynı taşınmazın değer artışını ileri sürerek açtığı munzam zarar davasının kesin hüküm nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, daha önce açtığı alacak davasında taşınmazın değerinin düşük tespit edilmesi nedeniyle uğradığı zararın, aslında yine protokolden kaynaklı bir alacak talebi olduğu ve bu nedenle ilk davanın kesin hükmünün bu davada da uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen mal paylaşımı hükmünün kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve davacı kadının değer artış payı ile katılma alacağı talep etmesine engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma protokolünde dava konusu taşınmazın satışına ve satış bedelinin paylaşımına ilişkin düzenleme yapmış olmaları ve davacının bu düzenlemeye rağmen açmış olduğu davanın protokolden kaynaklı bir alacak değil, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkin olduğu beyanı gözetilerek, kesin hükümden kaynaklanan dava şartı yokluğuna dayalı ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan kanuni vekalet ücreti alacağının tahsili davasında, sözleşmedeki tahsil şartının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinde kanuni vekalet ücretinin ödenebilmesi için tahsil şartının öngörüldüğü, ancak dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre alacakların aciz vesikasına bağlandığı ve herhangi bir tahsilat yapılmadığı anlaşıldığından, sözleşmedeki tahsil şartı gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Protokolde kararlaştırılan edimlerin ifa edilmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13/1. maddesi uyarınca hesaplanması gerekirken, mahkemece hatalı olarak AAÜT 13/3. maddesi uygulanarak daha düşük bir miktar belirlendiği, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, hükümde vekalet ücreti miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılan taşınmaz devrinin yapılmaması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, boşanma protokolünde kararlaştırılan taşınmazların devri için kararlaştırılan bedelin ödendiği ve davalının bunu kabul ettiği ancak devrin gerçekleştirilmediği hususunu tespit ederek davanın kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt istemli davada, alacağın miktarı ve kapsamına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının protokol hükümlerine dayalı alacaklı olduğu, icra inkâr tazminatının takip masrafı olarak alacağa dahil edilmesi gerektiği, tahsil harcının iflas masasına kaydının mümkün olmadığı ve faizin yasal faiz oranı üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında kadın tarafından açılan eşya alacağı davasında, 2002 tarihli protokolde belirlenen eşyaların kadına teslim edilip edilmediği ve alacağın ödenip ödenmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde belirtilen eşyaların teslim edildiğinin ispat yükünün davacı kadında olduğu, davacı tarafından eşyaların teslim edilmediğinin ispatlanamadığı ve 2002 yılında varlığı iddia edilen eşyaların 2010 yılındaki boşanma davasına kadar geçen sürede mevcut olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesine yönelik protokol hükümlerine göre davalının davacıya tereke borçlarından kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği ve tarafların kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun şekilde, davacı ve davalının tereke borçlarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini ve davacının alacağını belirleyip, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığına karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret, ilave tediye, akdi ikramiye ve verimliliği teşvik primi alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi kaynaklı alacakların hesaplanması için işveren tarafından tutulan kayıt ve belgelere ihtiyaç duyulması ve bu hesaplamanın davacının eğitim ve sosyal durumuna göre kendisinden beklenemeyecek olması gözetilerek, belirsiz alacak davası açılmasının önünde engel olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen, müşterek konutun satışı halinde davacıya ödenecek bedelin, konut satılmadığı halde davacı tarafından talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde konutun satılacağı tarih belirtilmediği, davalının makul süreyi aşan bir zaman zarfında konutu satmamasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu ve hukukun kötü niyeti korumaması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurumda çalışan davacının, toplu iş sözleşmesine göre intibakının yapılacağı tarihin belirlenmesi, intibak neticesinde oluşacak fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve teşvik primi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesaplanma yönteminin belirlenmesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, toplu iş sözleşmesi ve ilgili protokole göre davacının intibak tarihinden itibaren hak kazanmış olduğu fark ücret ve diğer alacak kalemlerini hesaplayarak hüküm altına alması doğru bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümler bulunmasına rağmen, davacının iradesinin sakatlanması iddiasıyla açtığı katılma alacağı davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesinden feragat ettiğini beyan etmiş olmasına rağmen sonradan iradesinin sakatlandığını iddia etmiş, ancak mahkemece bu iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.