Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TK 32”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalıya yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle davalının yetki itirazının süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 20. ve 21. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi uyarınca tebligat işleminin usulsüz olduğu, ancak davalının davayı tebliğ tarihinden önce öğrendiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı ve bu durumda Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince yetki itirazının süresinde yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak yetkiye ilişkin incelemenin Özel Dairece yapılması gerektiği belirtilerek dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığında, tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, somut olayda ise haber verilen komşunun isminin tebligat evrakına yazılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı ilamsız icra takibine karşı yapılan imza itirazının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emrinin "tanınmıyor" şerhiyle iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle imza itirazı süresinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesindeki öğrenme tarihine göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydı bulunan davacı ile Hazine arasında, miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilen taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı, taşınmaz üzerindeki faaliyetlerin ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği ve delillerin takdirinde hataya düşüldüğü gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süreye tabi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydı bulunan taşınmazın, kadastro sonucu oluşan parsellerde miktar fazlalığı bulunduğu iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının gayri sabit hudutlu olması ve miktar fazlalığının bu nedenle oluşması gözetilerek, Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı icra takibinde, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca yapılan tebligatta, muhatap adreste bulunmadığı zaman tebliğ memurunun en yakın komşuya haber verme yükümlülüğünün bulunmasına rağmen, somut olayda bu yükümlülüğe uyulmadığı ve tebliğ tutanağında usulüne uygun bilgi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla yapılan şikayetin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, alacaklı tarafından haricen tahsilat bildirilmesine rağmen, böyle bir ödemenin gerçekleşmediğini iddia etmesi ve bu iddianın tebliğden haberdar olma tarihi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, usulsüz tebligat şikayetinin esası incelenmeden süre aşımı nedeniyle reddedilmesinin isabetsiz olduğuna karar verilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiası nedeniyle istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat usulsüz olsa dahi, davacı vekilinin tebliğden haberdar olduğu tarih dikkate alınarak istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin süreden red kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif ortaklığından ihraç kararına karşı açılan iptal davasının, Kooperatifler Kanunu'nun 16/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhraç kararının davacıya tebliğinin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini araştırdığına ve belgelendirdiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca mernis adresine tebligat yapılabilmesi için tebliğ evrakı üzerinde, tebliği çıkaran merci tarafından, adresin mernis adresi olduğuna ve 21/2. maddeye göre tebliğ yapılacağına dair açık bir şerh bulunması gerektiği, aksi halde tebliğin usulsüz olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 23. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi uyarınca tebliğ evrakında tebliğ memurunun imzasının bulunmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.