Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahliye Tarihi”
- Uyuşmazlık: 671 sayılı KHK ile koşullu salıverilme oranının değiştirilmesi sonrasında, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle koşullu salıvermenin geri alınması kararına karşı yapılan itirazda, yeni koşullu salıverilme oranının ve denetim süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresine ilişkin yasal değişikliklerin hükümlü lehine olması ve lehe kanun ilkesi gereğince uygulanması gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili fıkralarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilerek, 671 sayılı KHK ile getirilen yeni koşullu salıverilme oranına göre denetim süresinin yeniden hesaplanması gerektiği ve bu süre içinde suç işlenmemişse koşullu salıvermenin geri alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin infazın durdurulması kararının ve Özel Daire’nin bozma talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda, denetim süresi içinde işlenen birden fazla suç için uygulanacak aynen infaz süresinin hesabı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezasının iki katının, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla aynen infaz edilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hesaplamayı yapmayıp toplam cezayı esas alarak eski düzenlemeyi lehe kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiralananın geç tahliyesi nedeniyle davacı tarafından üçüncü kişiyle yapılan kira sözleşmesindeki cezai şart hükmüne dayanılarak talep edilen tazminatın miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat miktarının belirlenmesinde davacının üçüncü kişiyle yaptığı ve davalıyı ilgilendirmeyen sözleşmedeki cezai şart hükmünün değil, kiralananın geç tahliye edildiği tarihten fiili tahliye tarihine kadar olan sürede davacının yoksun kaldığı kira gelirinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçlar nedeniyle şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine dair itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün şartla tahliye tarihi ve denetim süresinin lehe kanun değişikliği gözetilerek belirlenmesi, denetim süresi içinde işlenen suçların tespit edilerek şartla tahliyenin geri alınması ve aynen infaz edilecek cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde işlediği birden fazla suç nedeniyle geri alınacak ceza süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun değişikliği ile getirilen düzenlemenin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye sonrası denetim süresi içinde birden fazla suç işlenmesi halinde, 7242 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun'un 107/13-a maddesinde yapılan değişiklik uyarınca her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, suç tarihinden başlayarak bihakkın tahliye tarihini geçmeyecek şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, infaz hakimliğinin bu hususa dikkat etmeyerek toplam ceza süresinin iki katını esas alarak aynen infaz kararı vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün, tahliye kararının kesinleştiği tarihten önce işlediği suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye kararının verildiği tarihten önce işlenen suçlar nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınamayacağı ve denetim süresinin şartla tahliye kararının kesinleştiği tarihte başladığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde suç işlemesi üzerine koşullu salıverilme kararının geri alınıp alınmayacağı ve geriye dönük şartla tahliye kararının denetim süresinin başlangıcını nasıl etkileyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün fiilen şartla tahliye edildiği tarihin denetim süresinin başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda hükümlünün denetim süresi içinde suç işlediği ve koşullu salıverilme kararının geri alınarak ilk suç tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye kararının verilmesinden önce işlenen suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye kararının verildiği tarihte henüz ortada bir şartla tahliye kararı bulunmadığından, şartla tahliye kararından önce işlenen suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliyesi geri alınan hükümlünün, şartla tahliyenin geri alınması kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün bihakkın tahliye tarihinin, artık yılların hesaba katılması suretiyle yeniden hesaplanması gerektiği ve bu hesaba göre şartla tahliyenin geri alınmasına dair kararın kapsamının da değişeceği gözetilerek infaz hakimliği kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde birden fazla suç işlemesi halinde, 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesi uyarınca geri alınacak sürenin hesabında hangi kriterlerin uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde birden fazla suç işlenmesi halinde, her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla geri alınması gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle hükümlü aleyhine karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden doğan kira alacakları için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kiracının kiralananı tahliye ettiği tarihin belirlenmesi ve bu tarihten sonraki kira bedellerinden sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Kiracının kiralananı ne zaman tahliye ettiğini ispat yükümlülüğünün kiracıda olduğu, tahliye tarihinin tespitinde hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği tarafları dinleyip gerekli delilleri isteyebileceği ve kiracının tahliye tarihinden sonraki kira borcundan sorumlu olup olmadığının, yeniden kiralama için gereken makul sürenin tespitiyle belirleneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiracı tarafından, kira süresi dolmadan kiralananın tahliye edilmesi ve anahtarın teslim tarihi hususunda ihtilaf bulunması nedeniyle, kira bedelinin ödenip ödenmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde bir aylık fesih ihbar süresi kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalı kiracının bu süreye uymadan tahliye bildiriminde bulunması ve anahtarın teslim tarihinin belirsiz olması nedeniyle, davalının Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca sorumluluğunun tespiti için anahtar teslim tarihinin belirlenmesi ve kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği makul sürenin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.