Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Sicilinden Kaynaklı Tazminat”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki yüzölçümü hatasından kaynaklanan tazminat davasında, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde fiilen bir zarara uğrayıp uğramadığı ve Devletin tazmin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki yüzölçümü hatasına rağmen, davacının taşınmazın zeminindeki fiili kullanım alanında bir değişiklik olmadığı ve gerçekte bir zarar meydana gelmediği, ayrıca davacının tapu kaydındaki hatayı fark edebilecek konumda olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca düzeltme davası açmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltmesi sonucu taşınmazın yüzölçümünün artması nedeniyle, taşınmazı daha önce daha düşük yüzölçümü ile satmış olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun uğradığı zararın tazmini ve alıcının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı, daha düşük bir yüzölçümü ile devralıp aynı şekilde satan TMSF'nin, kadastro düzeltmesi sonucu oluşan yüzölçümü farkından dolayı zarara uğradığı ve alıcının da sebepsiz zenginleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, Hazine'nin kusursuz sorumluluğunun şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iddia ettiği zararın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, geçerli bir veraset ilamına dayanılarak işlem yapıldığı, sonradan düzenlenen ikinci veraset ilamının ilk veraset ilamını geçersiz kılması nedeniyle davanın açıldığı, bu durumda tapu memurlarının hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı ve zararla tapudaki işlem arasında uygun illiyet bağı olmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluğun şartlarının oluşmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasında davacı üniversitenin ıslah harcından muaf olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 56/b maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca, özel bütçeli bir idare olan davacı üniversitenin genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetlerden yararlanması gerektiği ve bu muafiyetler kapsamında ıslah harcından da muaf olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, iptal edilen taşınmazın 2/B kapsamında olup olmadığı ve davacıların zararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 2/B kapsamında olmadığı ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, 6292 sayılı Kanun'a göre iadesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıların tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zararının oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinde kısıtlayıcı şerh bulunmayan taşınmazın sonradan sit alanı ve kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edilmesi nedeniyle davacının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uğradığı zararın tapu sicil kayıtlarının hatalı tutulmasından kaynaklanmadığı ve zarar ile tapu işlemleri arasında illiyet bağı bulunmadığı, ayrıca davacının zararı için daha önce kamulaştırmasız el atma davasından tazminat almış olduğu gözetilerek, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat ödenmesi talebinin reddine dair mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca uğradıkları zararın tazmini istemleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasbıraklarına ait olduğu iddia edilen taşınmazların, kesinleşmiş mahkeme kararıyla tapu kayıtları kapsamında olmadığının ve davacılar adına geçerli bir tapu kaydının bulunmadığının tespit edilmesi, dolayısıyla tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan bir zararlarının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçüm düzeltilmesi nedeniyle bağış yoluyla edinilen taşınmazda azalma olması sebebiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki yüzölçüm düzeltilmesi sebebiyle oluşan zararın tazmini için açılan davada, taşınmazın bağış yoluyla edinilmiş olması nedeniyle malvarlığında bir eksilme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde görüldüğünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra yoluyla satışı yapılan taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapuda tescil edilememesi nedeniyle Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydında "parselin ormanla ilişkisi vardır" şerhinin bulunmasına rağmen tapu müdürlüğünün icra müdürlüğüne gönderdiği yazıda taşınmaz üzerinde başka takyidat bulunmadığını belirtmesi nedeniyle oluşan zararın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir hata olarak değerlendirilemeyeceği ve 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicil müdürlüğünün hatalı bilgi vermesi nedeniyle davacının icra yoluyla aldığı taşınmazın tescil edilememesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki "ormanla ilişkisi vardır" şerhinin aleniyetinden dolayı tapu sicilinin doğru tutulduğu ve davacının bu şerhi bilmediğini iddia edemeyeceği, dolayısıyla tapu müdürlüğünün cevabi yazısının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesindeki tapu sicilinin hatalı tutulması anlamına gelmediği gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, davacının tapu kaydındaki orman şerhini görerek taşınmazı satın alması nedeniyle kötü niyetli sayılıp sayılamayacağı ve bu durumun Devletin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırıp kaldırmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu kaydındaki orman şerhini görerek taşınmazı satın almış olmasının, Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve illiyet bağını kesecek derecede kötü niyetli sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.