Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasfiye Değeri”
- Uyuşmazlık: Bozma ilamı sonrası davacı kadın tarafından eski eşine karşı açılan değer artış payı ve katılma alacağı davasında, tasfiye konusu taşınmazların değerinin güncelliğini yitirip yitirmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazların değerinin tespiti için hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazların değerinin karar tarihinden yaklaşık 1.5 yıl önceki tarih dikkate alınarak hesaplandığı, bu durumun Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi olan karar tarihi itibariyle değer tespiti ilkesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin tasfiyesinde, tasfiye konusu taşınmazın değerinin hangi tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde tasfiye konusu taşınmazın değerinin, mal rejiminin sona erdiği tarihteki değil, tasfiye anındaki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katılma alacağı davasında, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi malların tasfiyesinde, taşınmazın değerinin hangi tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazın değerinin, karar tarihi yerine iki yıl önceki tarihteki değeri üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 227, 228, 232 ve 235. maddeleri uyarınca tasfiye tarihindeki rayiç değerin esas alınması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının karşı dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, tasfiye konusu malların değerinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu malların değerinin, Yargıtay’ın önceki bozma ilamı nedeniyle değer güncelliğini yitirdiğinden, bozma sonrası verilen yeni karar tarihindeki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerekirken, önceki bilirkişi raporundaki eski değerler üzerinden hesaplanması ve hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında yapılan tasfiye işleminde, artık değere katılma alacağının hesabında kullanılacak malların değerinin hangi tarih esas alınarak belirleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Artık değere katılma alacağının hesabında, Yargıtay uygulamaları uyarınca tasfiye tarihi olan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle malların sürüm (rayiç) değerlerinin esas alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tasfiye konusu malların güncel değeri yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında taşınmaz ve araç üzerinden değer artış payı alacağı ve katkı payı oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiye konusu taşınmaz ve aracın değerinin, tasfiye tarihi yerine geçmiş bir tarihteki değer üzerinden hesaplanması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinde, katılma alacağının hesabında kullanılacak taşınmaz değerinin hangi tarih esas alınarak belirleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazın değerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca karar tarihi itibariyle belirlenmesi gerekirken, mahkemece eski tarihli değerlendirme raporuna itibar edilerek katılma alacağının hesaplanması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesinde, araç ve banka hesabındaki paranın kişisel mal olup olmadığı ve banka hesabındaki paranın tasfiye tarihindeki değerinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, aracın ve banka hesabındaki paranın edinilmiş mal olduğu kabul edilerek, paranın değerinin sadece mevduat faiz oranları gözetilerek hesaplanması hatalı görülmüş, aracın davalı erkeğin kişisel malı olan başka bir aracın satış bedeliyle alındığı, hesaptaki paranın ise yine davalı erkeğe ait bir taşınmazın satışından elde edildiği, bu nedenle her ikisi için de kişisel mal denkleştirmesi yapılması, ayrıca paranın tasfiye tarihindeki değerinin çeşitli ekonomik etkenler gözetilerek hesaplanması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında artık değere katılma alacağının belirlenmesi ve zinanın bu alacak üzerindeki etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan zinanın artık değere katılma payında hakkaniyete uygun bir azaltmaya gidilmesini gerektirmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin erkeğin payını tamamen kaldırmasının ve kadın için azaltma yapmamasının hatalı olduğu, ayrıca tasfiye konusu taşınmaz ve aracın değerinin belirlenmesinde de eksiklikler bulunduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşler arasında edinilmiş mal statüsündeki taşınmazın, boşanma davası sonucunda yapılacak mal paylaşımında değeri, kişisel mal savunması ve eklenecek değer olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde, tasfiye tarihi itibariyle güncel değerinin esas alınması gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesince güncel olmayan değer üzerinden hesaplama yapıldığı gözetilerek davacı kadın vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mal rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağının hesabında, iyileştirmelerin değerinin hangi tarihteki karşılığının esas alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye tarihindeki değerlerin esas alınması gerekirken, iyileştirmelerin yapıldığı tarihteki değerinin esas alınması hatalı görülerek bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mal niteliğindeki aracın tasfiyesinde, aracın hangi tarihteki değerinin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ilk hükümde aracın dava tarihindeki kasko değeri esas alınarak hüküm kurulmuş, bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, ancak davacı temyiz etmemiş ve bu husus davalı yararına kesinleşmiş olmasına rağmen, bozma sonrası yapılan yargılamada aracın güncel değeri üzerinden hesaplama yapılmış olması usuli kazanılmış hakka aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.