Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebligat Kanunu m.32”
- Uyuşmazlık: Ödeme emri ve kıymet takdir raporu tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasına dayalı şikayetin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatlarda, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda tebligat memurunun gerekli tahkikatı yapıp bunu tebliğ evrakına geçirmesinin ve Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca tebliğ memurunun ad ve soyadının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu olduğu, bu şartların yerine getirilmediği durumlarda tebligatın usulsüz sayılacağı ve somut olayda da bu şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uzlaştırma teklifinin şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK 253/4 ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 29/3. maddesinde uzlaştırma teklifinin Tebligat Kanunu'na göre yapılacağına dair bir düzenleme bulunmaması, ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu m.32'nin ancak Tebligat Kanunu'na göre yapılan tebligatlar için geçerli olması gözetilerek, şikayetçiye iadeli taahhütlü mektupla yapılan uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğu ve yerel mahkemenin uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle verdiği mahkumiyet hükmünün isabetsiz olduğu kabul edilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gümrük İdaresine yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak idarenin temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın usulsüz olmasına rağmen, Hazine vekilinin tebliğden yasal süresi içerisinde haberdar olması ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince usulsüz tebligattan haberdar olunması halinde tebligatın geçerli sayılacağı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ilişkin Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı ilamsız icra takibine karşı yapılan imza itirazının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emrinin "tanınmıyor" şerhiyle iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle imza itirazı süresinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesindeki öğrenme tarihine göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat yapılan icra takibine dayalı tahliye davasında, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile borçlunun usulsüz tebligata muttali sayılıp sayılmayacağı ve bu durumun tahliye davasının sonucuna etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu m.32 uyarınca usulüne aykırı tebligatın muhatabın tebliğe muttali olması halinde muteber sayılacağı, usulsüz tebligata rağmen borçlunun icra dairesine itirazda bulunmaması ve icra mahkemesine şikayette bulunmamasının takibin kesinleşmesi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat nedeniyle davalı tarafından süresinde verilmeyen cevap dilekçesine rağmen davalının boşanma davasında tazminat taleplerinin reddedilmesinin hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan tebligat usulsüz olmakla birlikte, davalının davadan vekâletname sunarak haberdar olduğu tarihin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca geçerli tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda davalı cevap dilekçesini süresinde verdiği ve boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın gecikmiş itiraz mı yoksa tebligat usulsüzlüğü şikayeti mi olduğu ve borçlunun şikayette hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın usulsüz olması sebebiyle itirazın gecikmiş itiraz olarak değil, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilmesi ve borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinde hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma işlemine konu taşınmazın tapuda idare adına tescili istemine ilişkin davada, tebligatın geçersizliğine rağmen kamulaştırma bedelinin malike ödenmesinin tescil için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat geçersiz olsa dahi, kamulaştırma bedelinin malike ödendiğinin tespit edilmesi halinde tebligatın Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince geçerli hale geleceği ve kamulaştırma işleminin kesinleşeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı olsa dahi muhatabın tebliğe muttali olduğunun kabul edilmesi ve somut olayda borçlunun usulsüz tebligattan habersiz olduğuna dair bir beyanının veya şikayetçinin de bu yönde bir iddia ve ispatının bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.