Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Harici Bırakılan Yerler”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen ve tescil harici bırakılan taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil harici bırakılan taşınmazlar için açılan tescil davalarında Hazinenin yasal hasım olarak davaya dahil edilmesi gerektiği, ayrıca taşınmazın edinilme şekli ve zilyetliğin ispatı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz üzerine açılan davada, taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesinin uygulanması ve kadastro sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan alanların mülkiyeti konusunda anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sulh sözleşmesinin, kamu malı niteliğindeki yollar dışında kalan kısımlar yönünden geçerli olduğu, davacının kadastro sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan alanın değerinin kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz talebinin değerden reddi gerektiği ve davalı Hazine'nin tapulu taşınmazlar yönünden davalı sıfatı bulunmaması nedeniyle temyiz hakkının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yerler hakkında, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak açılacak davalar için bir zaman aşımı süresi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 36. maddesindeki hak arama özgürlüğü ve mülkiyet hakkının ayni hak olması sebebiyle, kadastro kanununda aksine bir hüküm bulunmadığından, tescil dışı bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak dava açılması için bir zaman aşımı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmazların davacı mirasçıları tarafından kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayanılarak tapu iptali ve tescil ile tescil harici bırakılan kısmın tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tescil harici bırakılan kısımla ilgili ilk karar aleyhine istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle bu kararın kesinleşmiş olması ve usuli kazanılmış hak kuralı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin tescil harici kısım hakkındaki kabul kararının bozulmasına, diğer kısımlar yönünden ise Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili ve komşu parselin yüzölçümünün eksik belirlenmesi nedeniyle diğer parselin bir bölümünün tapu iptali ve tescili isteminin hukuki dayanakları.
Gerekçe ve Sonuç: Davada taraf teşkilinin sağlanmamış olması, taşınmazın zilyetliğinin usulüne uygun araştırılmaması, bilirkişi incelemesinin yetersizliği, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için gerekli incelemelerin yapılmaması ve 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli ilanların yaptırılmaması sebepleriyle eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, murisleri adına kayıtlı olduğu ileri sürülen ve kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakıldığı iddia edilen taşınmazın, davacılar adına tescilinin yapılıp yapılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında revizyona uğradığı, bu haliyle hukuki değerini yitirip delil durumuna düştüğü, davacılarca tapu kaydının herhangi bir parsele uyduğunun iddia edilmediği, davacılar tarafından tescil dışı bırakılan ve halen zilyetliklerinde olan bir taşınmazın bildirilmediği ve düzenlenen raporda da yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan yer olmadığının bildirildiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın, davacılar tarafından ibraz edilen tapu kaydına dayanılarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kaydının, tescil harici bırakılan taşınmaza ait olduğunun ispatlanamaması, tapu kaydındaki yer ve sınır beyanlarının mevcut durumla uyuşmaması ve zemin incelemesinde tapu kaydı ile tescil harici bırakılan yer arasında bağlantı kurulamaması gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davacı adına tescil edilen parseller arasında yol olarak tescil harici bırakılan alanın iptali ile davacı adına tescili ve kadastroda yol olarak tescil edilmeyen ancak davacıya göre gerçekte yol olan alanın yol olarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurması, ayrıca infazda tereddüte mahal verecek şekilde hüküm tesis etmesi ve yasal ilanları yapmadan hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir yerin tescili ve bu yere müdahalenin meni ile kal istemine ilişkin davada, taşınmazın kadim yol olup olmadığı ve davacı tarafından zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın kadim yol olup olmadığı ve tarafların kullanımındaki durumu hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin zilyetliğe dayalı tescil talebinin reddi üzerine yapılan temyiz isteminin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro harici bırakılan yer üzerinde zilyetliğe dayalı tescil için gerekli imar ve ihya faaliyetlerini gerçekleştirdiğine dair delil sunamaması ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal tescil ve tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacının zilyetliğinin tespiti ve hava fotoğrafları ile diğer delillerin değerlendirilmesinde usul hatası bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacıların zilyetliğini kabul eden bilirkişi raporuna dayanılarak tapu iptali ve tescili yönünde hüküm kurulmasına karşın, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, dosyadaki hava fotoğrafları ve jeodezi-fotogrametri bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı ve boş alan olduğu tespit edildiğinden, mahkemenin raporlar arasındaki çelişkiyi gidermeden ve zilyetlik şartlarını tam olarak araştırmadan hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek hükmü bozmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu tescili talebi üzerine, davalı taraf teşkili ve zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, dava konusu taşınmazın hangi sebeple tescil harici bırakıldığının araştırılmadığı, komşu parsellere ait tutanakların incelenmediği, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.