Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tutukluluk Süresinin Mahsup Edilmesi”
- Uyuşmazlık: Hükümlünün, daha önce başka bir dosyada kullanılan tutukluluk süresinin, içtima kararına dahil olan bir dosyadan kaynaklı cezasından mahsup edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün içtima kararına dahil olan dosyada tutuklu kaldığı sürenin bir kısmının daha önce başka bir dosyadan kaynaklı cezasından mahsup edilmiş olsa dahi, kalan sürenin de içtima kararına dahil olan cezasından mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, 5237 sayılı TCK'nın lehe hükümlerinin uygulanması durumunda, aynı Kanun'un mükerrirlere özgü infaz rejimi ve mahsuba ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan ve aleyhe olan 5237 sayılı TCK'nın mükerrirlere özgü infaz rejimine ilişkin 58/7. maddesinin ve mahsuba ilişkin 63. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının, infazda karışıklık ve hak kaybına neden olabileceği gözetilerek, 58/7. maddesinin uygulanamayacağı, 63. maddesinin ise uygulanması gerektiği yönünde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin, daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkûmiyet cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün mahsup talebinin reddine karar verilen dosyalardan birinde, gözaltı süresinin yakalama kararına dayandığı gerekçesiyle mahsup talebinin reddedilmiş olması, ancak yakalama kararına dayalı gözaltı olsa dahi, mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin ve gözaltı süresince şahsi hürriyetin kısıtlanıp kısıtlanmadığının tespit edilmeden mahsup talebinin reddedilmesinin eksik inceleme sonucu olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca açılacak tazminat davaları açısından tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkeme hükmünün kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat istemlerinin asıl davanın sonucunu etkilemediği ve asıl davanın sonucuna bağlı olmadığı, bu nedenle de tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkemece hüküm verilmesini veya verilen hükmün kesinleşmesini bekleme zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın daha önce kesinleşmiş bir adli para cezası hükmünün, tutuklu kaldığı sürelerle infaz edilmiş olması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanıp uygulanmayacağı ve kasten yaralama suçunda cezanın artırılması konusunda uygulanan oran.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklu kalınan sürelerle infaz edilmiş olsa dahi kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün tekerrür için yeterli olduğu ve tekerrür süresinin hükmün kesinleşme tarihinden başlayacağı, ancak yaralamada cezanın artırılması konusunda TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, kesinleşmeden önceki tutukluluk süresinin, daha sonra kesinleşen mahkûmiyet cezasından mahsubu talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsubu talep edilen cezanın, tutukluluk süresine konu suçtan sonra işlenmiş olması nedeniyle, TCK'nın 63. maddesindeki mahsup şartlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahsup talebini kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün müddetnameye itirazının reddine dair infaz hakimliği kararına karşı yaptığı itirazın, yeni bir talep olarak değerlendirilerek merci mahkemece reddine karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün infaz hakimliğinin müddetnameye itirazının reddine dair kararına karşı yaptığı itirazın, müddetnamede gösterilen tutukluluk ve hükümlülükte geçen sürenin hesaplanmasına ve mahsubu gereken süreye ilişkin olduğu, yeni bir talep niteliğinde olmadığı gözetilerek, merci mahkemenin itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrirlik hükmünün kaldırılması nedeniyle, hükümlünün cezaevinde kaldığı sürenin halen infazı devam eden cezalardan mahsup edilip yeni müddetname düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin itirazın reddi.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci kez mükerrirlik hükmünün kaldırılmasıyla içtima mümkün hale geldiğinden, infaz hakimliğinden yeni bir içtima kararı alınarak hükümlünün şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihinin belirlenmesi gerekirken, ayrı müddetname düzenlenerek infaz edilmesi ve ikinci kez mükerrirlikte geçen sürenin dikkate alınmaması nedeniyle, itirazın reddine dair verilen karar kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün tutuklu kaldığı sürelerin hangi mahkumiyetinden mahsup edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsup istenen mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmiş olması gerektiği ve hükümlünün halen infaz etmekte olduğu cezası varken infazı tamamlanmış cezasından mahsup yapılmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, itirazın reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, farklı bir suçtan tutuklu kaldığı sürenin, halen infaz etmekte olduğu cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, mahsubu talep ettiği cezanın kesinleşme tarihinden önce, tutuklu kaldığı suçun işlenmiş olması ve her iki dosyadaki sanığın aynı kişi olduğunun tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin mahsup talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında hükmün açıklanması kararında, yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanması kararında, Anayasa'nın 141. maddesi ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile ulaşılan kanaat ve sanığın eyleminin hukuki nitelendirmesine yer verilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu hususlara değinilmeyerek, sadece hükmün açıklanma gerekçesinin belirtilmesi ile yetinilmesi isabetsizliği nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, mükerrer ceza yargılaması sonucu kaldırılan hapis cezası nedeniyle infaz kurumunda geçirdiği sürenin, halen infaz edilmekte olan cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsup edilmesi talep edilen hapis cezasına konu suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmiş olması ve 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi uyarınca şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hallerin mahsup işlemine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın reddine dair kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.